HAKKINDA
RESİM:
20.Yüzyılın ortalarında, Batı Anadolu'nun iç kısımlarında kurulmuş, üzüm bağlarıyla ünlenmiş bir kasaba da açmış gözlerini.

Geçimini topraktan çıkaran bir Anadolu çiftçi ailesinin üçüncü ve son çocuğudur. Olağanüstü okuma ve öğrenme merakı, aileden aldığı destek ile coşkulu bir tutkuya dönüşmüş ilkokul öncesi okuma ve yazma öğrenerek, kasabanın kahvehanesinde gazete haberlerini köylülerle paylaşmıştır.

İlk öğretmeninin çizdiği doğa ve insan figürlerinden derinden etkilenmiş onun peşinden hiç ayrılmadan çizmeye devam etmiştir.
Ortaöğretim için gittiği büyükşehirde geleneksel kırsal yaşamın etkisiyle kentsel yaşamın hızlı, çelişkili, problemli yaşamından hoşlanmamış, sık sık doğaya çıkmış, gözlemler yapmış, çevresindeki estetik obje ve kesitleri deforme edip parçalanmış haliyle çizmeye başlamıştır. Bu sıra dışı biçim ve tasarımlar onun, bundan sonraki gözlem ve sanatsal kaygılarında, arayışlarında hep ön planda kalmıştır.

70’li yılların başında, yüksek öğrenim için gittiği Avrupa’da, sanatın yoğun yaşandığı orta ve kuzey ülkelerini gezmiş, müze ve galerileri gezerek, resim sanatının ustalarını ve onların başyapıtlarını ayrıntılı incelemiş, yaşayan ressamlarla tanışmış ve atölye çalışmalarına katılmıştır.

70’li yılların ortasında, yüksek öğrenimini Türkiye’de yapmak üzere tekrar yurda dönmüş, sözel alanlara daha yetkin olmasına karşın toplumsal etkilenim nedeniyle mühendislik okumuştur. Daha sonraki iş hayatında mühendisliği sevememiş, sosyal alanlarda çalışmıştır. Yüksek öğrenim sürecinde staj için iki kez Avrupa’ya tekrar gitmiş, zamanını batının sanatsal yaşamındaki gelişmeleri yerinde izlemekle geçirmiştir.

80’li yılların başından itibaren çalışmalarında yoğunlaşmış, eserlerinde resmi oluşturan tüm artistik unsurları kendine özgü yorumlamış, bilinen hiçbir akım ve tekniğe sadık kalmamıştır.
ŞİİR:
Duyguları onu şiire hazırlıyor.
Önce yaşıyor ,sonra onları kaleme döküyor.