İlk kez bu sayfalarda dizeleriyle tanıma onuruna eriştiğim yeni nesil temsilcisi, genç ve yetenekli kalem sevgili Serdar AKKOÇ; güçlü, bıçkın, haddini bilirken sözünü esirgemeyen birikimli derin kalemiyle ilgimi çekti. Böyle bir genç nesil temsilcisinin varlığıyla mutlandım onurlandım tabii ki. İçimizi acıtan bir umarsızlığın savruk kıyılarında dolanıp duruyorken gencecik neslimizle; sevgili Serdar AKKOÇ, bana inanılmaz bir güç, moral, ( köklerime tutunmada) binlerce doğurgan filizin muştusunu verdi

Yazdıklarıyla düzene ayna tutması, siyasetin çıkar ve menfaat beklentisiyle yozlaştırıp çirkinleştirdiği sistemi sorgulaması;
Toplumsal değerler adına toplumu silkeleme, topluma yön verirken belirli odakları sarsması;
Köklü bir değişimin kıyısına getirilen ( mutasyona uğratılmışçasına) yahut da böyle bir değişimin kucağına hazırlıksız atılan toplum ve toplumsal değer erozyonu karşısında güçlü vurgu ve göndermelerle sitemini, öfkesini kusabilmesi;

Dizelerini genelde 7+7=14 hece ölçüsü gibi zor bir ölçüyle yazması ve her mısraında zekice yapılmış gözlem ve analizlerin yergi diliyle söyleme dönüştürmesi muhteşem!

Zekâ, bilgi, iyi bir gözlem ve analiz gerektiren sosyal, kültürel, toplumsal birikimin beyin kıvrımlarında muhteşem mısralara dönüştürülmesi işi elbette kolay şey değil! Serdar AKKOÇ şiirinin içeriği genelde burkup kanatsa da özümüzü; gerçekler her zaman kanatır, büker yüreği... Bu yüzden ben, gerçeğin edebî anlamda bu derece güzel söze dökülüşüne imrendim!
Serdar AKKOÇ, çok güçlü ve özgün bir kalem; dobra dobra, deli dolu, bildiği doğrudan şaşmayan, eğilip bükülmeyen ve müthiş derin! Bu kaleme dikkat ediniz! Geleceğin -özellikle de YERGİ türünde- edebî kalemi zira…

Gerek insani derinliği gerek kalemin derinliği birbiriyle örtüşen bir güzel insan, genç ve yaratıcı cesur kalem Serdar AKKOÇ. Bu güzelliğe özümden merhaba ile dostlukla...