Şahit bozkır düzleri
Bir hızla geçişine
Önüne katılmış bulut
Gençliğimden güzleri
Bir hatırlatma çabası
Aklı sıra oyun peşinde
Masumca eserdi gündüzleri
Kolaysa şimdi düşerimi avut
Usulca yanarken mazi sobası
Seyirci ellerimin üşümesine
Sizinle yok bir alakası


Kim tanır böyle şubatı ocağı
Gecenin mahremine gelişinde
Ne var ne yok bir bir çıkarmış
Yaprakla dolmuş kucağı
Yerleri bir güzel silişine
Ne hikmetse lodosu çağırmış
Allahın yok ki sopası
Mazlum cevizimin sabaha kalmış
Az sıcak güneşle yıkanması
Bakmayın yalan deyişine
Yağmurun yokmuş ki salınası

Dün bir kahve içişine
Köpürdü ayak üstü
Döktüm günah olsa ne yazılır
Güya bir kaç damla o gözden
Nispetmiş düşmesi veda edişine
Kızıp çocuk gibi küstü
Haberim olsa verdiği sözden
Vefa derdim az çok utanır sıkılır
Ne bileyim belki de sırası
Bilmez misiniz saçı da ona lükstü
Varmış demek ki bir yarası

Dr.süreyya burak önder