Kırk gün deli dersen kişiye, olurmuş ya deli Öyle ise veli demeli, dokunmasın kimseye zararı Açılsın önüne göremediklerin, söyle Rabbin Fettah ismini Gizlide kalmasın ey erenler, söyleyin artık gerçekleri
Sır diye bir şey kalmasın, aydınlansın insanlık Lakin ilk önce, yalanı bırak Doğrular girebilir, hazine kapısından ancak Der ki eskiler, öyle ekşiydi ki erik
Babasız oğlan doğurturdu, Ayşe’ye Demek ki, mevcut erkek hormonu da, Ayşe’de Enerji dolu insan, Cin gibi çarpar, isterse Sakinleşir ancak, su ve toprakla
Kırk günün hikmeti var, ne dersen o olur Öğrenmenin yolu tekrardan geçer Zikir et, açılsın hazineler İşte zenginlik te, budur
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Öyle duygular vardır ki kaç yılda yaşanmaz, Öyle duygular vardır ki kaç yılda unutulmaz. Neden kırk yıldır? Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı neden olur ki? Kim bu kadar uzatmıştır veya kim bu kadar neye göre kısa tutmuştur? Kırk yıldan sonra ne olacak diye kim sormuştur. Bu kırk yılda ne var?
Bir şeyler olduğu veya olmadığı belli, Yine bir çıkar kokusu var, İşin içinde kahve, keyfi ve lezzeti varken, Birisi bu tadın kırk yıl tadını başka türlü de kullanmak istemiştir, Oradan kalmıştır, araştırmaya ne gerek var. Bu işte yine satış var, aldanış var. Ve benimde bu kahveye değil kırk yıla takmışlığım var. Herkesin bakışı kendine...
Yinede bir fincan kahveyi paylaşmakta da ne var? Kahve bu ne yaptığı belli mi olur? Bakarsın yüklendiği misyona uygun bir gidiş yapar, Bu kırk yılda bir iş var.
Dargınlar barışacak, insanlık birbirine ulaşacaksa, Dostluklar pekişecek, barış ve saygı büyüyecekse, Kırk yılla sınırlamaya ne gerek var?
Belki de araya giren dargınlıkları, Kırk birinci yılda gidermek adına, Duyguları yenilemek gibi bir dilek var.
Kırkını devirdikten sonra devirmek istediler, İkinci kırkla kırk birinci yılda el sıkışmıştım bilemediler.
Anladım ki hayat kırkından sonra değil, Farkından sonra başlar.
Önder Karaçay
Naçizane bu kırk yıl bana da dert olmuştu bir gün. İkinci kırka söz kestik söz kestiğim çaydı sözünden sonra da bu şiir döküldü...
Değerli kalem dostu, sadece kırk mı var, üçler, yediler,otüzüç var mesela, tesbih çekeriz, otuzüç omur vardır İnsanoğlunda dik durması için, şükür gerek iki ayak üzerinde yürüdüğümüze, yerde sürünmek insan için pek de hoş olmazdı belkide, sayfama gelip yaptığınız yorumları ilgi ile okuyorm, selam ve saygılarımla..
Değerli kalem dostu, sadece kırk mı var, üçler, yediler,otüzüç var mesela, tesbih çekeriz, otuzüç omur vardır İnsanoğlunda dik durması için, şükür gerek iki ayak üzerinde yürüdüğümüze, yerde sürünmek insan için pek de hoş olmazdı belkide, sayfama gelip yaptığınız yorumları ilgi ile okuyorm, selam ve saygılarımla..
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.