18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2426
Okunma

Kırmızı begonviller gibi süslerdin dünyamı
Sen gelince hanımeli kokuları sarardı heryanı
Gülistana girsen bütün gülleri soldururdun
Sen benim küçük dünyamın büyük mutluluğuydun
Seni görünce ay doğmaya utanırdı
Güneş biçare kalır bulutlara saklanırdı
İçimde yeniden sevgi tohumları doğurdun
Sen benim küçük dünyamın büyük mutluluğuydun
Çeşmi alem olurdun kuruyan topraklarda
Bahar damlasıydın yemyeşil yapraklarda
Beni sevgi hamuruyla yeniden yoğurdun
Sen benim küçük dünyamın büyük mutluluğuydun
Şefkatli bir rüzgardın başakları okşayan
Yağmur dolu bulutları yaylalara taşıyan
Gönlüme sımsıcak duyguları doldurdun
Sen benim küçük dünyamın büyük mutluluğuydun
Kafesim olsan senin müebbet bülbülün olurdum
Nefesim olsan bırakmazdım seni içimden boğulurdum
Hevesim olsan söyle sana böyle tutulurmuydum
Zümrüd-ü anka kuşu misali külümden yeniden doğdum
Sen benim küçük dünyamın büyük mutluluğuydun
Ve birgün denizin üzerinde bir sis bulutuydun
Güneş yavaş, yavaş yükselirken sen aniden kayboldun
Notalarını yazamadığım bestemdin gizem doluydun
Şimdi şiirlerimde mazimi anlattığım, dizelerim oldun
Ne olursa olsun be gülüm, ne olursa olsun......
Rüzgardın, buluttun, umuttun, havaydın, suydun
Sen benim küçük dünyamın büyük mutluluğuydun
Üstad : Levent Baba
Çırağı : Sevgi Nehri
Saygıdeğer Üstadım Levent Baba’ya şiirime gösterdiği katkıdan ve emekten dolayı sizlerin huzurunda birkez daha şükranlarımı sunar,teşekkür ederim. Yüreğine ve kalemine sağlık,sevgiyle ve şiirlerle kal Levent Baba, saygıyla ellerinden öperim....*