2
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
714
Okunma
Anadolu’da
Bolkar’ların eteğinde
bozkırın kıyıcığında
zümrüt yeşili efsane şehrin
dillere destan çayı
İlk çağlardan
bu yana coşa taşa
taşı kayayı seve okşaya
pür neşe inermiş ovaya
alın size cennet gibi bir yer
dermiş insanoğluna
Çocuklar
yüzermiş serin sularında
salkım söğüt dallarının
ördeklerin arasında
sevinçten çığlık çığlığa
yaz boyu doyasıya
gün karası çocuklar
Yıllar var ki
değişmiş iklim
bozulmuş denge
çölü vahaya çeviren çayın
örtmüşler üstünü toprakla
o da alıp masallarını koynuna
dalıvermiş bir uykuya
Göçmen kuşlar dahi küsmüş
değiştirmişler göç güzergahlarını
ne göletler kalmış ne de
her sokağa hayat veren
şırıl şırıl akarsular
değirmenlerin ise
sadece adları
yadigar
Öyle bir gün gelmiş ki
dut ağaçlarına tırmanmayı
suların içinde oynamayı
o canım alagöz bağlarını
güzelim bahçeleri
unutmuşlar
Yediveren güllerini bile
kulaktan kulağa duyan
yeni nesil çocuklar
sudan topraktan ırak
ucube devlere
sığınır olmuşlar
tly