7
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1001
Okunma
Dâvetkâr musalla taşından irkildim defalarca,
yüzümle uğramam cami avlusuna
günah mı sevab mı bilmem
gelmemiş katibim mekandan,
gelmesin.!!
kuzeyden güneye serilmiş çamaşırlarım,
ve halen pis kokar nedense
ya içimdeki hayvan ölmeli
ya da hayvana dönmeli içim..
balıkçının akşam türküsü bile nafile
kadehteki rakıya ne demeli
ya zehir olsun tadında,ya da bade’nin salyaları damlasın içine
tutalım sarhoş ayaklarımızı gıdımlık aklımızla
ve susalım.
nara’mız duyulmasın içimizden.
bir devrimci fırlaması konuşurken,bilmiş bilmiş
ölümü gelin misali sunuyor,
dili keskin keferenin.
kaç devrimin mağlubuyum bir bilse
saygıya düğmesi yetmez ceketinin.
Hezeyan düşlerimi yorumlamak yorgunluk.
ram olduğum bu düzen kubbesiz
ezanlar makamsız
düzen ki,limanlara demir atmış gemiler gibi
zincirleri paslı,halatlar çürümüş
ağlayan bebelerin hellâl’liğine muhtaç.
bir bilsen kaç devrimin mağlûbuyum.
5.0
100% (9)