Yazarlık ve şairlik üzerine bir radyo programı dinledim geçen gün... Ünlü Romancımız Peyami Safa her şiiri beğenmez ve çoğuna gecekondu şiirler dermiş...Ben de hemen her gün yazan biri olarak üzerime alındım haliyle... Yalan da değil nerdeyse her gece bir şiir konduruyorum.....
Ve Ünlü Şairlerimizden Yahya Kemal en güzel şiirini tam üç yılda tamamlamış.... Bunu da duyunca bir özeleştiri yapayım dedim...Yazdıklarım/ız/ın ne kadarı gerçekten şiir acaba? Selam ,Sevgive Saygımla...
’Gecekondu şiirler’ demiş Peyami Safa Bu konu üzerinde biraz yormalı kafa Şiir bir cümle ile çok şeyi anlatmalı Kafiye olsun diye gerek yok fazla lafa
BİR ÖZELEŞTİRİ
Ben şiire yar’im de acep o bana yar mı Yoksa içimde yanan gelip geçici har mı Yıllardır yazıyorum sayı dörtyüzü geçti Acaba içlerinde gerçekten şiir var mı
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu özeleştiriyi hepimiz kendi şahsımızda yapar, eleştirir ve uyarıları dikkate alırsak, gelişme yolunda yapmamız gerekenleri yaparsak yazdıklarımızın şiir olup olmayacağını bilemem ama, en azından şiir adına birşeyler yapmış oluruz.
’Gecekondu şiirler’ demiş Peyami Safa Bu konu üzerinde biraz yormalı kafa Şiir bir cümle ile çok şeyi anlatmalı Kafiye olsun diye gerek yok fazla lafa
BİR ÖZELEŞTİRİ
Ben şiire yar’im de acep o bana yar mı Yoksa içimde yanan gelip geçici har mı Yıllardır yazıyorum sayı dörtyüzü geçti Acaba içlerinde gerçekten şiir var mı ÇOK GÜZELDİ.ÜSTAT TEBRİKLER
Ben şiire yar’im de acep o bana yar mı Yoksa içimde yanan gelip geçici har mı Yıllardır yazıyorum sayı dörtyüzü geçti Acaba içlerinde gerçekten şiir var mı
Elinize ve yüreğinize sağlık haklısınız kardeşim,biz genellikle çoğumuz şair olmaya çalışan şairleriz....
İki gün önce bir şiir toplantısında emekli bir öğretmen Mehmet Akif Ersoy'un ÇANAKKELE ŞEHİTLERİNE yazdığı şiiri ezbere coşkulu bir şekilde okudu o anda salonda çıt yok herkesin yüzündeki ifade aynı çoğunun gözler dolu dolu olmuş ve üzerinden yıllar geçmesine rağmen hepimizin yüreklerini şahlandırmıştı o an düşündüm ki senin yazdığın şiirlere şiirmi diyorsun tıpkı Çetiner hocamın şiirinde bahsedilen gecekondu şiiri benzetmesi gibi belki kendimizce birşeyler karalıyoruz ama şöyle bakınca okurken düşündüren ve ardında derin izler bırakan mana yüklü içinde mesajlar veren şiir varmı acaba bende kendi yazdıklarıma şiir demiyorum onların müsvettesi bile olmama imkan yok. Müsadenizle o gün dinlediğim şiiri sizinle burada paylaşmak istiyorum gerçi çoğunuz ezbere bilirsiniz ama ayrıca günün anlamınıda bundan daha güzel şiir olabilir mi..
Çanakkale Şehitlerine
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde-gösterdiği vahşetle 'bu: bir Avrupalı' Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi! Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer, Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer. Yedi iklimi cihânın duruyor karşında, Avusturalya'yla beraber bakıyorsun: Kanada! Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ! Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil, Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil, Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına; Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına. Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz... Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz. Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb, Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.
Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer... Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak, Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak. Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller, Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller. Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere, Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre. Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler... Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler! Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından; Alınır kal'â mı göğsündeki kat kat iman? Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm? Çünkü te'sis-i İlahi o metin istihkâm.
Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler, Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer; Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedi serhaddi; 'O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme' dedi. Asım'ın nesli...diyordum ya...nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek. Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar, Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor! Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi... Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi. Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın? 'Gömelim gel seni tarihe' desem, sığmazsın. Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb... Seni ancak ebediyyetler eder istiâb. 'Bu, taşındır' diyerek Kâ'be'yi diksem başına; Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına; Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle, Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle; Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan, Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan; Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına, Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına, Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem; Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem; Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana... Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana. Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini, Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i, Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran... Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran, O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın; Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın; Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât, Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât... Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âgûşunu açmış duruyor Peygamber.
RAHMETLİ NECİP FAZIL ŞİİRİN YÜZDE ONU İLHAM DOKSANI İŞÇİLİK DEMİŞ..BİR DE HER ŞAİR HER ŞİİRİNDE ŞAİR DEĞİLDİR..ÜÇ BEŞ MEŞHUR EDEN ŞİİRİ DIŞINDA DOLGU MALZEMESİ MALLAR OLUYOR..YİNE DE GÜZEL BİR DEĞERLENDİRME..TEBRİKLER..SELAMLAR.. ----------------BEN ACİZANE SİZİN ŞAİRLİĞİNİZE ŞAHİTLİ YAPARIM----------------
İçimizden ahenkle akan ırmak misali duygularını özlemlerinde gezdiriyor teskin ediyorsa ruhunu,okuyan bir şeyler alabiliyorsa, yazdıklarımız şiirdir diyorum ben..Kafiye ve ölçü de süsleri..Yüreğine sağlık ..Yaz bizde zevkle okumaya devam edelim.Selam ve saygılarımla..
Epey yazmışsın gardaş; bitirmişsin dört yüzü. Benim yazdığım şiir doldurmadı bir cüzü. Dört yıldır yazıyorum, yüz yirmiyi aşmadım. Şair denir mi bilmem; bu işin öte yüzü.
Yüreğine sağlık can. Çok anlamlıydı. Tebrik ve sevgilerimle.
Yıllardır yazıyorum sayı dörtyüzü geçti Acaba içlerinde gerçekten şiir var mı ?
::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::
Türk edebiyatının en büyük şiir tahlilcisi olan edebiyat fakültesinden hocam Prof.Mehmet KAPLAN :"Şiir okuyucunun zihnine ve gönlüne tutulan bir aynadır;okuyan şiirde kendinden bir parça görüp etkilenmişse o şiir onun için en iyi şiirdir!" derdi.Şahsen 30 yıldır şiir yazıyorum ünlü olan edebiyat sayfalarını süsleyen birçok şiirden daha fazla siz şair dostumun şiirlerinden etkilenmişimdir.Şiirlerinizden aldığım ilhamı da ithaf ve küçük dörtlüklerle okuyucularla paylaşmışımdır. Şunu büyük bir memnuniyetle söyleyebilrim ki sitemizde yayımlanan hece gönüllüsü şairlerimizin şiirleri antolojilerdeki çok şiirden samimiyet,sanat,duygu-düşünce ve teknik olarak çok ileridedir.Bizim en büyük eksiğimiz eleştiriye tahammül edemememiz ve dostumuzu takdir konusunda da cimri ve kıskanç davranmamızdır. Bence "ŞİİR AZ -ÖZ VE SANATKÂRANE SÖZDÜR!" CANDOSTUMA SELAM KÜSMEDEN ŞİİRE DEVAM!..
Ben şiire yar’imde acep o bana yar mı Yoksa içimde yanan gelip geçici har mı Yıllardır yazıyorum sayı dörtyüzü geçti Acaba içlerinde gerçekten şiir var mı
Üstad Mütevazilik değilde eğer hakikaten böyle düşünüyorsanız en başta ben olmak kaydıyla bazılarımız bu siteyi boşuna işgal ediyoruz demektir. Kaleminize yüreğinize sağlık. Sevgi saygı ve Muhabbetle..
varsayalım tarafından 3/18/2008 12:10:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
Ve Ünlü Şairlerimizden Yahya Kemal en güzel şiirini tam üç yılda tamamlamış....
Sessiz gemiyi de 10 yılda tamamlamış deniliyor. bu demek değildir ki her şiire on yıl düşünülmesi gerekir. içine sinmeyen bir yer varsa, hatalı bir yer varsa bir kenara bırakılır, zaman zaman okunur. uygun bir söz ne zaman akla gelirse o zaman şiir biter. şunu yanlış buluyorum, acele edip ben de aynı hataya düşsem de, yok işte başka çarem. bu kadarcık kusur kadı kızında bulunur diye içimize sinmese de şiiri yayınlamamak gerekir. yayından kastım yazılı yayındır. internet ortamında hatalı da olsa eklemeliyiz. çünkü, fotokopi yorum yapmayan şiiri okuyup, inceleyip de eleştirilerini bildiren arkadaşların, dostların belki bir önerisi olabilir.
senin dörtlükler de güzel olmuş.zaten teknik açıdan başarılısınız. az sözle anlatmışsınız dileğinizi. saygılar.
’Gecekondu şiirler’ demiş Peyami Safa Bu konu üzerinde biraz yormalı kafa Şiir bir cümle ile çok şeyi anlatmalı Kafiye olsun diye gerek yok fazla lafa
BİR ÖZELEŞTİRİ
Ben şiire yar’imde acep o bana yar mı Yoksa içimde yanan gelip geçici har mı Yıllardır yazıyorum sayı dörtyüzü geçti Acaba içlerinde gerçekten şiir var mı
Ben şiire yar’imde acep o bana yar mı Yoksa içimde yanan gelip geçici har mı Yıllardır yazıyorum sayı dörtyüzü geçti Acaba içlerinde gerçekten şiir var mı
Ben şiire yar’imde acep o bana yar mı Yoksa içimde yanan gelip geçici har mı Yıllardır yazıyorum sayı dörtyüzü geçti Acaba içlerinde gerçekten şiir var mı
Yüreğinize sağlık...Sustum... Kaleminiz daim olsun...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Cevap Yaz