1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
774
Okunma
DÜNYA DÖNSEYDİ TERSİNE
Çürüyor gün be gün dünya kökünden
Kaybedilmiş sevgi, saygı, sadakat güven
Tutmuş köşe başını arsızı, soysuz ve uğursuzu
Unutulmuş sözün namusu
İsterdim ki dünya dönseydi tersine
Olsaydı son günlerim çocukluğum
Ne televizyon ne internet ne face book
Akşam güneş düşünce dağların arkasına
Odaklanırdı gözüm kapıya
Annem bu gece olmaz dese de
Kendimi sokağa atardım
Bir şekilde
Sokaklar huzurlu çocuklar mutlu
Ay gördüm, ebe geliyor,yakan top,saklanbaç,
Çember döndürme, aşşık, bilye, topaç
Bir de tornetlerimiz vardı.
Kimi zaman mevzilenirdik köşelere
Mahallenin kızlarına asılan komşu mahalle çocuklarıyla da
Taşlaşırdık kıskançlıkla.
Gece karanlık çöktüğünde
Uzanırdım Nevinlerin evinin karşısındaki tümseğe
Sabırla umutla Nevinin cama çıkmasını beklerdim
Değerdi mutluluğu bir kaç saniyede olsa
Nevini camda görmeye
Hele bir de Osman amcanın erikleri vardı
Gecenin ilerleyen saatlerinde
Ağır ağır sürünerek ulaşırdık eriğe
Mısır tarlalarına koşardık gündüzleri
Taptaze süt mısır
Koynumuza doldurup közleyerek ateşte
Üstüne bir yudum da gözeden su
Ağzımızda bir türkü
Aheste aheste dönerdik eve
İnsanlar dürüst samimi ve içten
Yürekleri koca bir dağ gibiydi
Eğer dönseydi dünya tersine
Böylesine kirlenmemişken
Doğduğum günde ölmek isterdim.
Davut Tunçbilek/Elmadağ
5.0
100% (2)