2
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1064
Okunma

DÜŞ
Düş dediysem
Düşüp te dizlerini kanat demedim ya
Düş işte
Sana dair bir düş
Ütopik bir düşte
Sen düşüyorsun yüreğime
Ve dizlerini kanatıyorsun
Tasavvuru bile mümkün olmayan
Zeytin bahçelerinde
Eğilip öperek dizlerini
Tek “seyirlik yolculuğa” çıkarıyorum yüreğimde
Son durak burası işte
Keşkelerle bezeli Tuba ağaçları
Açarken çiçekler
Çırıl çıplak sensizliğe giyinirim
Bir ölünün elbisesini
Ve göğsümde yazılı
İkimizde Cennet ehli
Sana karşı asla kusurlu değilim
Söyle bu kaçıncı öldüğümsün
Dudakların pas rengi
Söyle
Hangi sus’a kilitli
Hangi "hülyan" yıkıldı
Hangi zaman seni bu düşe attı
Kaldır yüzünden gecenin perdesini
Göreyim aşka ışıldayan gözlerini
Kuran ehliyiz biz
İnan cehennemden uzak
Verilen “fetvalar” hep aşk’adır
Unut dizindeki cehennem sıyrığını
Biat edip
Secdeye eğilmezsem gördüğüm düşte
Başlatırsın “lisan-ı harbi”
“Kurşuna diz” sevgi tümcelerini
Yeter ki dokunma senli düşlerime
“Kör döğüşünden” vazgeç
“Nasılsa yoksun”
“Umut dediğim” yarınki düşte
“Gölgelere teslim” etme
Bu düşten yolculuk başlamadan
Başka bir düşe düşme
N’olursun
Düşümde bari beni katletme
Efkan ÖTGÜN
5.0
100% (7)