Merhaba değerli kardeşim,

müneccim felan değilim; belki, sosyo-pedagojik mesleğimdeki deneyimlerim ve yaşam tecrübelerim, böyle bir kanıya varmama önayak oldu.

Bu dörtlüğü buraya özellikle bugüne sakladım. Kişisel tahminimde yanılmamışım demek ki. Gerçi bu 'bir sineği''dahi ırgalamaz, ancak; işin aslı da bu malesef. ''Perşembe'nin geleceği, Çarşamba'dan belli olur'' gibiydi biraz da durum.

Ben herşeyde ''hayır vardır'' deyimine dini açıdan değil de sosyal açıdan bakıyorum bunu tekrar ederken.
AKP'nin kazanmış olmasının, durumumuzu olumsuza götüreceği kesin. Daha da kötü olacak. Lakin; kötünün içinde de ''az da olsa'' bir olumluk mutlaka olacaktır muhalefet ve genel toplum açısından.
Bugün, yemin ettiği anayasasını çiğnemekten korkmayan utanmayan sıkılmayan; yarın, ihtiraslarını yaşatmak için bu hırsla -bırakın muhalefete karşı gaddar olmasını- '' babasına, akrabasına, kendi taraftarına'' bile silah doğrultmaktan çekinmeyecektir. Seçim gününü özellikle 5 günlük tatil süresine almaları, oy kazanmak için ''vatandaş ve polis-arker canını'' kurban etmekten çekinmeyenden herşeyi ummak gerek. Osmanlı döneminde veliahtların, kardeşlerini taht uğruna öldürdükleri veya zındanda çürüttüklleri gibi.
O nedenle, sözümona bizim ''Osmanlı torunu olma delisi'' cumhur da aynı yolda yürümekte.

İşte; ''zurnanın asıl zırt dediği yer'' de kanaatimce.
Osmanlının sonu belli.

Yakın zamanda ise, Romen cumhurbaşkanı Çavuşesko, doğu blokunun çökmesiyle, sarayı önünde 25 önce eşiyle beraber ''halk mahkemesinin'' yargısız kararıyla bir çirpıda kurşuna diizildi.
Saddam ve Gaddaf'nin akıbeti zaten belli. Ülkeleri ise tarımar oldu.
Mursi ve Mısır o keza...

Gerçi ülkem için aynı durumları asla ve asla dilemiyor ve istermiyorum ama, bunu da hesaba katmamız akıldışı bir olanak sayılmaz.
Çünkü neticede olanlar, garibana, günahsıza ve halka olacak.
Bir veya birkaç köpeği yokederken, taze canlar boşuboşuna kurban olacak.

Dünya tarihi bugüne dek, hiçbir despot ve diktatörün ''kendi eceliyle'' öldüğüne tanık olmadı, olmayacakta!

Bıçak kemiğe dayandığı an insan, bırakın cumhurunu ''babasını bile yer''.
Bize de bu gidişle bıçak eti geçmiş kemiğe doğru ilerliyor sayılır.

Uzattım epeyce, başınızı ağrıttım, özür dilerim. Fakat sizinle paylaşmak istedim.

Hiç okuma yazma bilmeyen, iki dünya savaşı, yokluk ve seferbelik yaşamış ve elinde büyüdüğüm rahmetli ninem -nur içinde yatsın- hep şöyle derdi.

Gurbanım Yaradan'a
Ne edersen sen sana!

İş olacağına varır!

Kimsenin ettiği yanına kalmaz!

Hiç de yanılmamıştı bildim bileli.
....
Kafanızı bugünkü seçim sonuçlarına fazla yormayın.
Neticede iş olacağına varır..
Daha ötesi de yok ya!

Esenlikler, sağlık, huzur ve başarılar dilerim.
Sabırla kalın, olumlu kalın, Yaratan'la kalın.
Saygılar

Sağolasınız varolasınız değerl dost.
Saygı ve selamlar