2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
916
Okunma
Midesi geniş bunca insan arasında
Bir dağın zirvesinden
Seyrediyorum da
Gelincik çiçekleri ile bezenmiş tarlaları
O güzelim topraklarda
Gül değil kan kokusu
Zalimin elinde kırbaç
Etrafında bir avuç tok
Ve hala bir lokma ekmek için
Boyunları kıldan ince
Bir sürü aç insanlar
Kıpkırmızı gelincikler de var aralarında
Bak birkaç tanesi başkaldırıyor
O narin taç yapraklarına
Güz yağmuru gibi kurşunlar yağıyor
Ve ben yazıyorum
Duyduğum acıyı
Ocaklara düşen ateşi
Bağrışan, kaçışan, düşen çocukları yazıyorum.
Bazen silesim geliyor tüm yazdıklarımı
Ne gerek var
Hangi insanlar
Ne kadar anlar diye
Sonra çocukları görüyorum yeniden
Hiç yoktan üşümüş
Hiç yoktan solmuş
Küçücük, minnacık bir beden
Tekrar yazasım geliyor
Tekrar tekrar öldürülmesin diye çocuklar
“Barışı” “Sevgiyi” sokabilmemiz gerek
Karın tokluğuna köreltilmiş
Tüm görmeyen gözlere
Ve inadına sevmek gerektiğini
Ayırt etmeden tüm çocukları
Bakmadan diline rengine…
5.0
100% (2)