0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
770
Okunma
Tutsaklık hızlı adımlarını bu gecede bana doğru atarken
Kaçmanın imkansızlığı gözümde gün gibi beliriyor
Gecenin ahengine dalıp, hatıralarım dahi susarken
Güneş yemin etmiş gibi gönül eline doğmuyor
Ötelerden haber gelmez, hayaller tek tek batarken
Karşımda duran fotoğrafın, fena ahvali anlıyor
Ben konuşuyorum, o susuyor alem beni dinlerken
O’na doğru bakarken sanki gözlerini saklıyor
Suretini hatırlıyorum, sesin hafızamda kaybolurken
Ne büyük gariplik, bu haller bir haberi veriyor
Soluğum kesiliyor olmadık yerde, hızla yukarı çıkarken
Küçük bir rüzgar, güçlü sandığım gövdemi yere çarpıyor
Kalem, kağıt, gelmeyen Sen boşluğumu yoklarken
Tarifine uygun kelimeler bir zamana sığmıyor
Ben, senin rüyama girmediğin her geceye söverken
Yine gelmiyorsun, ne acı ki ömür sürekli kısalıyor
Ölüm, mekan tanımaz halde sonları yaşarken
Sabır, içinde bulunduğun bir geleceği bekliyor
Ben, sabrın verdiği cesaretle dakikaları sayarken
Zaman, içinde bulunmadığım bir geleceği kolluyor