Sakladım derunumda yıllarca imkansızı
Bir hayal âlemine hicret etti düşlerim
Tutsak etti gönlümü Ankara renkli sızı
Ağustosta buz tuttu zoraki gülüşlerim
Bir gün adı gül kokan bir ahu indi suya
Su yolunda yüreğim o an düştü pusuya.


Ankara renkli sızı çok yazıldı çizildi
Kelimeler biçildi tüm harfler arşınlandı
Hıyabana güzeller albeniyle dizildi
Efsane iklimlere yürekler ışınlandı
Bir gün adı gül kokan bir ahu indi suya
Su yolunda yüreğim o an düştü pusuya.


Yazdığım her bir şiir kapı açtı şiire
Bardağın zarafeti dudağın da özlemi
Ey kalem fırsat verme yüreğinde kibire
Sen biraz daha demle çay mahsus gözlemi
Bir gün adı gül kokan bir ahu indi suya
Su yolunda yüreğim o an düştü pusuya.


Bir yer göçtü içimde Kandilli hiç duymadı
Rihter de ölçemedi yürekteki sancıyı
Yanan tutuşan gönül zemheride buymadı
Sigaya çekti zaman dünya denen hancıyı
Bir gün adı gül kokan bir ahu indi suya
Su yolunda yüreğim o an düştü pusuya.
Ankara,22.10.2015 İbrahim Kilik

kandilli rasathanesi
Deprem kaydedici aygıt