1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
608
Okunma

bu bahar olmadı işte
sen neredeydin ben nerede
papatyalar soldu gül suskun
karşılaştık yaz günü bir yerde
senin anlatacakların vardı ben seni anlıyordum
bir ses girdi aramıza
bir rüzgar esti çok ta sert
dallarını kırıldı eriğin
başka şeylerde vardı hatırlamıyorum
su tersine akarmış bir yerde
dağlar engelmiş ulaşamazmış denize
bir küçücük dere
asla yıkılmaz rüzgarlara dayanır
fırtına esmezse ne ala
ama fırtınalara da dayanır gibi
bindiğimiz tekne
bak sevdiğim sana çok şey söyleyebilirim
güzelliğin güzel,bilgeliğin
sonsuzluğu çarpar içimde bir,bir
gül kurusu sonlarında ömrüm
yağmuru severim seni sevdiğim kadar
şimşekleri bulutları ufukları falan
öyle hüzün dolar ki içim bilemezsin
yanımdayken yanımda olmadığın zaman
İstanbul’un senle geçtiğimiz yolları
hatırla mı bilemem
Çengelköy mesela o eğri çınar o martılar
denizler kadar
içimde öyle bir hasret var ki öyle bir
bir kaç milim değil uzun ama çok uzun
nasıl yürüyeceğim bilmiyorum yol uzun
bir,bir ayaklarımda huzursuzluğum
çeşit çeşit huzursuzluklarım var içimde
çözemediğim...
Münir Süleyman GÜRESEN
Buca
İzmir
11/10/2015
5.0
100% (2)