Bir şarkı dökülür şimdi dudaktan
Makamda suzınak, yine sen yoksun
İster; saba’dan gir, ister uşşaktan
……Sanki sen yayından, boşalmış oksun
……Makamda suzinak, yine sen yoksun

Dört hicaz, bir neva, iniş, çıkışlı
Kemanın ne güzel, göğsü nakışlı
Çargah, segah, yorgun, biraz yokuşlu
……Buselik ve dügah, gül olup koksun
……Makamda suzinak, yine sen yoksun

Ferah-zar da kaldı, bu gece aklım
Şu deli gönlümde, sensin tek saklım
Yürekten dışarı, çıkma yasaklım
……Beni düşünerek, şafaklar söksün
……Makamda suzinak, yine sen yoksun

Gerdaniye nigar, ruhumu okşar
İsfahan hüseyni, dağları aşar
Hicaz-ı Türkü’yle, feleğim şaşar
……Bir telve misali, şu hüzün çöksün
……Makamda suzinak, yine sen yoksun

Mahur’la,Neva’yı, yan yana gördüm
Muhayyer kürdi’ye, ben seni sordum
Nihavent’le aşkı, gözünden vurdum
……Karcığar, geveşt’in, gördüm ben raksın
……Makamda suzinak, yine sen yoksun

Nevbahar, şehnaz’ın,ritmi dilimde
İsfehanda perde, sanki kilimde
Rast ile rehavi, gözüm selinde
……Şu aşk böcekleri, dilini soksun
……Makamda suzinak, yine sen yoksun

Vech-i azarba-r’ın, yeri başkadır
Şahva-r’ın nağmesi, gülen aşkadır
Lüzumsuz’un vahı, ise keşkedir
……Sen selmek misali, özelsin teksin
……Makamda suzinak, yine sen yoksun

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ