Derdimiz elemimiz sevincimiz ezgili
Bağlamanın telinde inler gönül telimiz
Türküler Türk’ü söyler Karac’oğlan sezgili
Pir Sultan dudağında hecelenen bir imiz
Ozanların dilinde türküler bizi söyler


Dadaloğlu dağları mesken tutar kaç mevsim
Fermanda yazılanın bir hükmü kalmaz o dem
Elif hayalde nakış Ayşe solmayan isim
Hüznümüz türkülerde sırra dem olmuş kadem
Ozanların dilinde türküler bizi söyler


Kahvenin karasında kaç Leyla’nın izi var
Ferhat’ın deldiği dağ Kafdağı’na müsavi
Bizim coğrafyamıza incecikten yağar kar
Aşkımız kederimiz hep türkülerde kavi
Ozanların dilinde türküler bizi söyler


Kaç çeşmenin başında güzeller su doldurur
Bir tas su verir nazla yıllar sürer öyküsü
Efsaneler edayla beliklerin savurur
Al yanaklı cerenler pınarların naz süsü
Ozanların dilinde türküler bizi söyler


Emine Fatma Ayşe hepsi bizim kızımız
Bahtları gülmez bazen doyamazlar gençliğe
Kimisi hemşiremiz kimi gönül sızımız
Elleri nakış olur iş vakti altın iğe
Ozanların dilinde türküler bizi söyler


Türküler Türk’ü söyler dertlenir bağlamamız
İçimizin sızısı bilinmez hiçbir zaman
Türkülere emanet duyulmaz ağlamamız
Türkülere emanet bizde onulmayan an
Ozanların dilinde türküler bizi söyler
Ankara,19.09.2015 İbrahim Kilik