4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1011
Okunma

Çayı uhdesinde taşıyan çay melikesinin İstanbul ’u süsleyen hayalinden esinlenerek yazdığımız çay, İstanbul ve sevgiliyi harmanlayan şiirimizi paylaşıyoruz. Çay ve İstanbul, edebiyata girmeyi hak eden ikili. Sevgili zaten onlardan ayrı düşünülemez. Naçizane kaleme aldığımız bu şiiri gıyabında çay melikesine armağan ediyoruz. Bir gün iklimimize avdet ederek ona teşne dudaklarımızı ihya eder mi acep? Biz hâlâ erguvan mevsiminde onunla bir İstanbul seferine çıkmaya talibiz. Bu şiir de talebimizin tescili mahiyetinde...
Senin öykünün okunur çay zamanı bu ilde
Bir misalin içini gül kokusu doldurur
Hatıralar naz sunar susuzlara sebilde
Gül kurusu akşamda nazın hayal soldurur
İstanbul sana dair bir öykünün ülkesi
Tarihin rüyasına girer mihrimah sultan
Seni kayderer tarih bu dem çay melikesi
Çaya olan tutkumu bilmeyenler eder tan
Erguvanlar üzülür Emirgan korusunda
Ellerin hep incecik hayalimdeki ışık
Ve senin adın kalır bir şairin usunda
Çayın rayihasıyla gül nefesin karışık
Harfler hizaya girer kelimeler ibrişim
İpekten zamanları senin hayalin süsler
Dile gelir zarafet sükut eder nazda im
Senin için kaynaşır gül mevsiminde küsler
İstanbul güzelleşir seninle gündüz gece
Albeni sağanağı yağar semadan dem dem
Semaver ve demlikte senin için imece
Senin gülüşün ile güler çay vakti didem
Emirgan’da çay içmek salatanat olur senle
İstanbul baştan başa gül tütsülü hâl alır
İhya olur bir mecnun gülüşünde desenle
Çay ve İstanbul bana senden hatıra kalır
04.09.2015 İbrahim KİLİK
5.0
100% (4)