“Edremit Vana Bakar”
Böyle mi başlardı bir Van türküsü
Edremit mi Vana Van mı Edremit’e bakardı
İçinde akan Şamranın uzun muydu öyküsü
İvan mı çözmüştü sırrını cümle suallerin
Yoksa şivan mı düştü akşamlara
Yoksa şamran mı sükut içre akardı

Akdamar adasında mı kesilmişti güneşin şahdamarı
Kızın gönlü oğlanda mıydı
Oğlan mı kıza yanıktı
İnci mercan mı diziliydi beyaz gerdana
Hangi ana doğurmuştu ol güzeli
Zambaktan beyazdı eli
Edremit Vana baktığında ne görürdü
Su götürür müydü bu soru
Neydi suallerin en zoru…

Kalaşinkof
Of der miydi ağzından çıkan ateş sözlere
Kim bilirdi ıssız dağ başlarının öyküsünü
Yırtılan bulutların ağıdını kim dinlerdi
Edremit Vana baktığında diye mi başlardı masallar
Su Vana Van suya mı emanet etmiş idi hayallerini
Turkuaz türküler mi bereketlenirdi sabahlarda

Edremit Vana baksa da iş işten geçer miydi acep
Bu kadar hüzne ve tedirginliğe neydi sebep

“o inci o mercan” ne kadar yakışırdı beyaz gerdana
Nasıl bitecekti ki bu türkü
Sözün gücü yazının rayihasına karışınca
“Edremit Vana bakar içinde şamran akar
Öyle bir yâr sevmişem her geçen ona bakar.”

Yahut bir adım daha ileri
“o süsem o sümbül,
o gül o bağındır.
o inci o mercan,
beyaz gerdanındır. “
Edremit Vana her baktığında içinde şamran mı kımıldardı hâlâ
Kardeşliğin yolunu mu gözetlerdi ufuklar
Kale dibinin kayalığı mı
Denizin balığı mı bereketliydi
Ah barış neden terki diyar ettin
Ne zeytin dalı ne güvercin
İn bulutlardan bereket bereket yağmur ol
Ülkemin hücrelerine dol
Böyle mi başlardı bir Van türküsü
“Edremit Vana bakar içinden Şamran akar
Analar ağıt yakar
01.09.2015 İbrahim KİLİK
Urartular zamanında Van’a su getirmek için inşa edilmiş kanal