Saldırın vatanıma soysuz it sürüleri,
Ölümü gelen iti öldürür birileri,
Sözümü hem siz duyun hem perde gerileri,
Ağzımızda düşmana bilenen dişimiz var.

Sanmayın yutuyoruz, sizdeki kalleşliği,
Bozar mıyız sandınız, bin yıllık kardeşliği,
Sizi satın almaya yeter Dolar beşliği,
Hakkınızdan gelmeye milyonca başımız var.

Vatanımın insanı sabretmeyi de bilir,
Sabrın sonu selamet, akletmeyi de bilir
Ama sabrı taştı mı kahretmeyi de bilir,
Kafanızı ezmeye yetecek taşımız var.

Bir şehit, arkasından on bin nefere döner,
Gözümüz âmâ olsa, siz için fere döner,
Günü geldi, çiğnemek kutlu sefere döner,
Ayağımız altında, tarihçe leşimiz var.

Üç beş çapulcusunuz, kancık pusu kârınız,
Koç yiğitler meydanda, nerde sizin varınız,
Namlunuz bebeklere, işte budur arınız,
Biz arza nizamız ne benzer, ne eşimiz var.

Bu millet neler gördü, size pabuç bırakmaz,
Kendi öz hainleri olmasa böyle yakmaz,
İçimizden sökeriz, ama akıldan çıkmaz,
Ummanlar kadar geniş, katlanır döşümüz var

Üç kıta, kaç cephede izime sor söylesin,
Çanakkale’de kopan dizime sor söylesin,
Kundakta altı aylık kızıma sor söylesin,
Erkeğimiz tükense sırada dişimiz var.

Nabzımız ensenizde, defteri her an dürer,
Yerin dibine geçin, kurtulun varsa hüner,
Çok değil bilesiniz birkaç dakika sürer,
Sizinle yapılacak birazcık işimiz var

25-EKİM-2007