yükte hafif pahada ağır, bütün eşyaları
döke saça heybesine doldurmaya çalışan acemi hırsız gibi
kendini öylece bırakıp ta içimde ne çok ben götürmüşsün
geride bir ipucu kalmasın derken
sevabınla, günahınla
ne çok bende kalmışsın

kalbimde hangi taşı kaldırsam, altında sen varsın hala
hala sana akıyor nehirlerim kıvrım kıvrım
senin rüzgarın esiyor hala dağlarımda

şimdi senden bişey rica etsem
içimde kalan seni, sana geri versem alır mısın?
yada senden geri istesem
elini tutuğumda duyduğum o liseli heyecanını
dudaklarına uzanırken içimde yanan o ateşi
seni severken gözlerimde ışıldayan o ışığı
sana sarıldığımda duyduğum o sıcaklığı
senden geri istesem, verebilir misin?

çünkü...
rüzgar çanları gibi senden bir nefes beklerken
bir başka kadını sevemiyorum
hani giderken yarım ağız mutluluk dilemiştin ya bana
bir başkasıyla mutlu olamıyorum
hazan olsun, zemheri vursun
fark etmiyor
senden başka, bir mevsimde solamıyorum

bir sana yanıp, kül oluyorum
senden başkasına tutuşamıyorum