0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
761
Okunma

Oda müziği bitince kalkarız.Akşam yaklaşıyor Haklısın.
-ne de olsa-sürgünüz sonraya.
Sonra susuyorum,deme bana.Dönemeç gelmeden tıka
basa söndürürüz dudaklarımızı
Dudaklarımızdaki bütün sözcükleri şimdi silkelemeliyiz y ile başlayanların
düşmesi için.
İçindeki harfleri silinmiş bir akşam var,yüzleşmeliyiz ilkin.
İlkin yağmur düşer tenlerimize.Sonra tekil olabilenler:
Yalnızlar yani yönsüzlük yolcu yeis yeniden yoz
Yoz bir postacıdır uçurtma,bulutları taşır cehennem ateşini
Söndürmekten hükümlü
Hükümlü kuşlar hep şaşkındırlar,silme dolu
tüm tenekelerin ağızlarını lehimleyen onlardır çünkü zamanın.
Zamanın gerçekle düş arasında kıskıvrak edilmesi bizim
İhmalliğimizdendir. Bakıp bakım kendimize güldürüyoruz mermere
yansıyan silüetleri.Geçmek varken kendimizden
Kendimizden sürgünüz son sayfasına son öykümüzün-Örneğin-
nasıl avutabiliriz elimizden öykümüz alındığında ne söylersin
ilkin bana. –Saat kaç oldu şimdi? -Hani yorulmamış olsaydık
tanık olurdu konuşmalarımıza bu aynalar bu duvarlar bu karbonlu oda
Oda müziğinin biteceği de yok ya…
Ya neyse neyse…
5.0
100% (7)