2
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
740
Okunma

güldün tomurcuk, kendine özgüydün
baktıkça derinleşen
uzaya açılan pencereydi gözlerin;
akdenizin en mavi
en serin meltemi gözlerinden eserdi...
esin perisiydin gece düşlerinin
büyüleyiciydi
tepeden tırnağa her yanın
gözden kâlbe akışın
için için dağlayıp yakışın
özümde kanaviçe
en görkemli nakışıydı dünyanın...
ay ve venüs
sevgi burcuna çekilmiş
en yüksek bayraktın;
aramızdaki siyah masa
daha da kararıp kalırdı
kar beyaz kolların
üstünde olmasa...
öyle terkedip gittin ki beni
bir kere bir yine bir
nerede görülmüş
her şeyin birin içine girdiği,
katlanılmaz yalnızlığım
tam bana göredir...
gözlerin varlığın birliği
varlığın gönlümün dirliği
yokluğun gözümün iğidir;
gerçek varsa adı aşk;
kâlbimin seni sevdiğidir!
muska yazılmış kâğıtlar gibisin
kâlbe kazılmış ağıtlar gibisin
sensiz denizin tuzu olmaz
mehtabın suda yüzü olmaz,
dere boylarında zakkum
nehirlerde ılgın, makiler içinde
mor çiçekli karahayıtlar gibisin...
gizemli vahşi esrar otu
senden gelir bu esriten koku,
vurulmuşum, bir daha vurulurum
saplanır bağrıma aşkın gülden oku!
sen yok isen güzelliğin adı olmaz
dikenin battı ise
kâlbimde gülün rengi solmaz,
adın güzelliğin adı olsun
ne solsun gül ne de aşkın miadı dolsun!..
Şaban AKTAŞ
17.07.2015
KARABURUN KOYU - OKURCALAR /ALANYA