0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1093
Okunma

"..sen gibi,
senin gibi..diye başladı şiirine;
sadece sen yapabildin bunu bana
sadece sen yaşatabildin bu duyguyu doyasıya
bana intikal ettin,benimle hemhal oldun...
ben seviyesinde değilsin demedin hiç bir zaman
ben seviyene inemem demedin hiç bir zaman
seviyeden bile bahsetmeden hissettirmeden
benim yanıma geldin,ve beni kendine doğru çektin
güzelliklere,hoşluklara,iyiliklere,zikirlere
dahasından dahasına hep kendine doğru yücelttin sevmelerinde
yücelterek ÖVMELERİNDE ve öğretişlerinde hep SEN DİLİ vardı bana karşı
beni öylece kabul ettin ilkin
en güzel tarafı da buydu
şartsız kabul...
sonrası
razı oluşlar ve gönüllülük
sonrası
güzelliklerden güzelliklere seyr eden bir güzel
sevmelerden sevilmelerden taşan bir güzel
hep dahasını isteyen bir İŞTİYAK..
içindekine eğilmiş bir gönül dıştakileri neylesin ki
hem sarmış hem sarmalamış
hem de ağzına bakıyor ..
acaba ne söyleyecek
ne diyecek
bir şey mi isteyecek
bir şey mi dileyecek
diye heveslerle hem de
NİYETLERİNİ harflere değdirmiş bekliyor...
şiirde yazılsın diye
ta ki güzeli ona soruncaya kadar
ya da
uykusundan uyanıp göz göze gelinceye kadar
dönen bir güzelin güzeli
seyreden dervişi
meftun olan biri birileri
maşuk olan da aşık olan da ikisi
her ikisi de mekan her ikisi de zaman
her ikisi de biri birine yanık
tutuşan ateş kesilen eller değil NİYETLERDİR
eğer
RAZILIK yoksa
dokunuşlar ateştir,
yakıcıdır ,ıstıraptır
RAZILIK varsa
dokunuşlar muhabbetten kıvılcımdır,
özlemleri tutuşturan,
ruhu ateşleyen,
dahasıyla sevdiren
ve
bir selamı olsaydı,
bir selam verseydi dedirten...
bekleyişleri heveslere çeviren...
ömür var ya bu ömür dediğimiz neyse ne işte
öyle de güzel,
böylesi daha güzel!
bir GÜZELİ ,
SEVERKEN,
BEKLERKEN geçerken..."
diyerek bitirdi
kendikendine yazdığı şiiri bir efsunlu yürek.
5.0
100% (1)