21
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
2609
Okunma

dahası yok artık, kalmadı,
kelebekten başkası konmaz aşk ateşine
akşam oldu mu çekilmez gönül tasası.
rotam çizilmiş sürtük çıkmazlarda
bıçkın naralarım unutkan kapılarda
panikler yüreksizlik...
serpiştirdi zehir sağanağı,
dahası yok zaten, geçti, bitti
hicran zaman aşımına serzenişte...
zülüfünde tel tel olmuş buğday ’kuz’ları,
ağıağacında ümitlerim dua seansında
bir sevgi çiçeğidir, pembemsi beyaz ümit açan
sokak göletlerinde diline su olmalıyım bir kedinin,
her günüm leyla nakaratında...
gözyaşı ıslaklığından üşüyen
kirpiklerin altında
gözbebeklerimin,
göçmen kuşu gidiş - gelişi isteği...
tokuşturulacak bir çift kadehte şerefini bulurum,
ahşap sandalyelerde tatlı sohbetini,
ve köprü altı aşklarının
yaşam şarkılarında beklerim seni...
dahası yok zaten, serpiştirdi zehir sağanağını
unutmak neye yarar?
sineklik çeksek göz perdelerime,
nemsiz dudaklarda öpsek garip olanı,
bir sabah kiri, akıp gitse gözlerimden,
metaforik olarak olmaz, gerçekten,
gerçekten el koysa yüzüme mutluluk,
sevdasına kurban olduğumun ’nur’u
’ten’ ime şarkı olsa, ’Nurten’ konsa adı
ve paniklemiş gönüllerin kuytusunda
bırakışma konsorsiyumuna şerh koysak...
dahası yok işte!...
Kemal Paracıkoğlu
Sarımsaklı, 18.06.2015, 21:57
5.0
100% (26)