Acıyla boğuşur gözleri yaşlı
Gözden yaş akandan ne anlarsın sen
Dertlerle yoğrulmuş bak ağır başlı
Yürek acısından ne anlarsın sen

Ayağı takılıp değmiştir taşa
Her geçen seneyi almıştır boşa
Kul hakkı yemeğe demiştir haşa
İnsan kıymetini ne anlarsın sen

Ömrünü harcadın taptın paraya
İnsanlık halinle vurdun karaya
Hiç bir kez olmadın merhem yaraya
Gariban halinden ne anlarsın sen

Huyunuz kötüdür tuzunuz kuru
Nedense akmıyor çeşmeniz duru
Kimse tutmaz sizi sıtkınla yürü
Yoksulun halinden ne anlarsın sen

İnsanlık adına secde durmamış
Merhamete asla saat kurmamış
İnayet adına palan vurmamış
Mazlumun halinden ne anlarsın sen

Sıcaktan soğuğa elin değmemiş
Onurlu dik duruş boyun eğmemiş
Damın kırık başa yağmur yağmamış
Düşmeden düşeni ne anlarsın sen

Bakar kör gibidir gözleri görmez
Taşkale geçene bir çorap örmez
Yerden göğe haklı ortamı germez
Çaresiz halinden ne anlarsın sen

Zirvede halkını söğüşler durur
Hüseyin duyarlı kaleme vurur
Bir nebze olsada gözyaşı kurur
Damdan düşmemişsen ne anlarsın sen

Hüseyin Kara 26.04.2015 Çayeli