0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
735
Okunma
kaç adımdı yokluğun say(a)madım...
suya yatırdığım ateş kadar keskindi yüzündeki mevsimler
ki gelişin gibi gidişinde mevsimsiz oldu sevgili
bu şehir bana ve ben bu şehre dar gelirim artık
seni asla unut(a)madım
ve inan ki sevgili
seni unutmayı Tanrıya isyan bildim kendime
her ne kadar kalsam da bu izbe şehrin çıkmaz sokaklarında
bilirsin kalmalarım gitmekti benim
bu şehrin sen kokan ıslak kaldırımlarına yatırsam da düşlerimi
kazısam da duvarlarımdaki kerpiç bakışlarını
gözlerime yağdırdığın yağmurların girdaplarında kavrulsamda
taşımıyor artık sensizliği giydirdiğim omuzlarım
belki de
hüzün dolu bir şiirin son mısrasıydık seninle
oysa şimdi
bir elimde zulamda sakladığım eylül kırıntıları
bir elimde hoşçakal
biliyorum ki
bulutlar dolusu hüzün yağacak ışığını söndürdüğün bu şehrin üstüne
ve ben kimsesiz toprak kokacağım birazdan...
ilhanaşıcı
yirmiikinisanikibinonbeş
5.0
100% (7)