bir akşam üstü palandökende..
kara bulutlar hükmünü sürmekte
Manzara hep aynı
dışarda kar yağıyor
gün,gece aynı soğuk
sabıra tesbih bile çekilmiyor..
Çehreler solgun.
Yüreğimin ortasına
bağdaş kurmuş hüzün..
dudağimda bir hasret türküsü

’’Ankaranın taşına bak’’
’’gözlerimin yaşına bak .’’

Harmanlar misali savruluyorduk
sen bir yana ben bir yana...
gülmedik kaderden yana
seni yolladılar...
Ankarada tedavi olmaya
derdine çare bulmaya.
ameliyat olmaya....!!
birazdan kalkacak tren..
katar katar yol alacak ..
nasıl dayansın gözlerim
Oysa ki yemin etmişti
Bir daha ağlamamaya.
kalınca senden.uzak
ağlamasını tren sesine karıştıran ben
soldu tükendi umutlarım
Yüreğim buruk
bu gidişin dönüşü yok.......
Kanadım düşlerim kırık
siren çaldı..Dumanını savururdu..
Havada kaldı ellerimiz
burukça El sallayış
yüreğim ellerimde
Saat dokuzu yirmi geçe garda
bu son veda....
artık adım hazan adım hasret
adim keder adım çile
adım yalnızlık adım ölüm...

hoş çakal bee gülüm....
hoş çakal ......
güle güle git ..
çok bekletme beni..
asri mezarlığında ...

yılmaz bülbül...