2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
860
Okunma

Koyu karanlık…boş duraklarda
Fırtınanın telaşı
Sarsıyor…hızla
Ürpere ürpere sokuluyorum
İstemesen de sana
Mecbur kalışımdan
Düşünsene: kudurtucudur fırtına
Jilet atan köstebek simsarcılarının
Yeraltına girmelerini beklemeden
Gelir vurur camlara
Barutun parçalanması
Tozlanması cilalı taşların
Alınganlıklar
Nikel korkular
Silinen sarı çizgiler…bunların hepsi
O kükreyiştendir
Atlıkarınca gibi hızla savuruyor fırtına
Nisan gecelerinden herhangi biri
Denizin taa ötelerinde korkudan üst üste
Cigara tüttürüyor balıkçılar
Kaçının sevişmelerini götürüp getirir dalgalar
Şimdi sen uysal güneşliklerin kapattığı
Loş odada geceyi soluyorsundur
Küt küt atıyor kalbim
Bir sana bir rüzgara bakıyorum.
Koyu karanlık…yollarda
Vınlayan pencereler…boş duraklar
Kulak memelerinden ısırıyorum uyatmadan seni
Bu dağlar bu viyadükler bu fırtınalar birbirimizden
Iraklaştırılmak için hınzırca imal edilmiştir
Bu vaha bu varoluş bu kilitler
Bu olanaksızlıklar tanır yüzümü
Susmuyor fırtına
Uyu sen…
dörtnisanikibinonbeş
5.0
100% (3)