Yaralı yüreğimi anımsayışın bile
Hasretin takviminden gün düşürür Esrar’ım
Ve uğrunda çektiğim çekeceğim her çile
Sevdanın tarihine ün düşürür Esrar’ım

Elif kadar gizemli Mim kadar aşikârsın
Hiçbir yerde izin yok ama heryerde varsın
Kirpiğimin önüne örülmüş bir duvarsın
Gözlerim her nesneye ’sen’ düşürür Esrar’ım

Kâinat ters düz olsa yine düşmezdim gama
Gel gör ki şüphe denen yırtık tutmadı yama
Yadelin bin kurşunu beni öldürmez ama
Bir kuşku ecelime kin düşürür Esrar’ım

Ve dur durak bilmeden tüketti beni bu hâl
Aklımı yerden yere vuran hoyrat bir suâl
Kamili serseriye çeviren bu ihtimâl
Müminin yüreğinden din düşürür Esrar’ım

Artık zulüm etmekte soluduğum her nefes
Öyle ki ben bir esir ihtimâl çelik kafes
Ve hergün yüreğimden aklıma yürüyen ses
Fikrime, sen bu yoldan ’dön’ düşürür Esrar’ım.

Faruk Atli.