5
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1787
Okunma

Edebiyat Defteri’ne üye olduğum tarihte naçizane çalışmalarımı Desem Ki adlı başlık altında sayfama döküyordum. Söylemek istediklerim hala çok eksik bana kalırsa…
Bu çalışmamı ezberimde olan değerli şairlerin yüreğimde yer eden şiirlerine ayırdım. Hepsi şiirsel bir dünyanın ışıltılı kucağında şiir esintileriyle uyusunlar dilerim.
Annelerin ninnilerinden
Spikerin okuduğu habere kadar,
Yürekte, sokakta ve kitapta yenebilmek yalanı,
Anlamak sevgilim, o, müthiş bir bahtiyarlık,
Anlamak gideni ve gelmekte olanı..
Nazım Hikmet RAN
Ey özünün sırlarına akıl ermeyen;
Suçumuza, duamıza önem vermeyen;
Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık;
Umudumu rahmetine bağlamışım ben.
Ömer HAYYAM
(Gıyaseddin Eb’ul Feth Ömer İbni İbrahim’el Hayyam)
Öyle bir kelime söylesem ki diyorum,
Dışarıda bir başkası kalmasa.
Özdemir Asaf .
Telâş
Yaşamak değil,
Beni bu telâş öldürecek.
Özdemir ASAF
İnsanlar vardır; berrak,pırıl pırıl bir deniz
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz
Dibini görürsünüz her şey meydanda
Korkmadan dalarsınız,sizi sarar bir anda
İçi dışı birdir çekinme ondan
Her sözü içtendir,her davranışı candan...
Can YÜCEL
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
üstüm başım çamur içinde
yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.
Nazım HİKMET
BİRİ
Ona seni anlattı,sana onu anlattı..
Başı ona anlattı,sana sonu anlattı..
Yarım yarım yaşayan darmadağın evlere
Birin ne kadar bütün olduğunu anlattı.
Özdemir ASAF
BİR ŞEYİN ADI
Önce, büyük büyük düşündüm;
Sonra büyük büyük yaşadım.
Ne varsa, onlar aldı.
Şimdi bana küçük bir ölüm kaldı.
Özdemir ASAF
AN
Gülüş bir yaşımdır öbür kişiye;
Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye..
Anılarından kale yapıp sığınsa bile,
Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye.
Özdemir ASAF
Ben çok alışmışım
Kendi şiirimi kendim okumaya.
Ben çok alışmışım kendimle kalmaya.
Ben çok alışmışım yalnız kaldığımda şiir olmaya.
Cemal SÜREYA
MUT ( SUZ )
Kim istemez mutlu olmayı
Ama mutsuzluğa da var mısın?
Cemal SÜREYA
Çocuk olsam yeniden.. Bir tek düştüğüm için acısa canım.
Ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece…
Cemal SÜREYA
UNUTACAĞIZ ONU
Kalbim, unutacağız onu,
Bu gece, sen ve ben.
Ben ışığı unutayım,
Onun sıcaklığını sen.
Unuttuğun vakit, söyle bana,
Ola ki düşüncem donar.
Acele et, oyalanırken sen,
Hatırlayabilirim tekrar.
Emily Dickinson
Seviyordum Sizi
Seviyordum sizi ve bu aşk belki
İçimde sönmedi bütünüyle.
Fakat üzmesin sizi artık bu sevgi
İstemem üzülmenizi hiçbir şeyle.
Sessizce, umutsuzca seviyordum sizi.
Bazen çekingenlik, bazen kıskançlıkla üzgün.
Bu öyle içten, öyle candan bir sevgiydi ki
Dilerim bir başkasınca da böyle sevilin!
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin
Ağzımın Tadı
Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem,
Boğazımda düğümleniyorsa lokma,
Buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa
Alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli,
Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa,
Denize bile iştahsız bakıyorsam,
Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen,
Bu darağacı suratlı toplum.
Oktay RIFAT
Virgül
Bir virgül dilimin ucunda,
Ezik ve kekremsi,
Her bütüne meydan okuyan
Oktay RIFAT
SİSTE
Ne tuhaf, siste yürümek!
Her çalı, her taş ıssız,
Ağaçlar görmüyor birbirini,
Hepsi de yalnız.
Hayatım aydınlıkken henüz
Dostlarımla doluydu dünya.
Çöktü işte şimdi sis,
Biri yok ortalıkta.
Karanlığı bilmeyen
Bilge değil, olamaz.
İnsanı ayıran her şeyden,
Karanlık: hafif, kaçınılmaz.
Siste yürümek ne tuhaf!
Yalnız olmaktır yaşamak.
Kimse kimseyi tanımaz,
Herkes yalnız.
Hermann HESSE
Beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup aşk sanıyorsunuz.
William Shakespeare
ÇOK GÜZEL ŞEY
Yaşamak güzel şey doğrusu
üstelik hava da güzelse
hele gücün kuvvetin yerindeyse
elin ekmek tutmuşsa birde
hele tertemizse gönlün
hele kar gibiyse alnın
yani kendinden korkmuyorsan
kimseden korkmuyorsan dünyada
iyi günler bekliyorsan hele
iyi günlere inanıyorsan
üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey,
Çok güzel şey doğrusu!
Melih Cevdet ANDAY
Bizimki Bir Aşk Hikayesi Değildi.
Aşk’tı Bizimki, Gerisi Hikayeydi.
Can YÜCEL
Sen Aklıma Gelince
Sen aklıma gelince her şey gülümserdi.
Ağaçlar şarkı söyler, rüzgar tatlı eserdi.
Ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi:
Garip başımın derdi bir yürek taşıyorum.
Anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı:
İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum.
Görünce gülme sakın çırpınıp aktıgımı:
Ilık ve aydınlık bir denize koşuyorum.
Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de,
Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende.
Sabahattin ALİ
Yıldız olur sana ışık tutarım,
Bülbül olur pencerende öterim.
Yer altında belki rahat yatarım
Yer üstünde çektiklerim dindi mi...
Sabahattin ALİ
BAŞLASIN
Dünyaya gel
İnsan başlasın
Tanrıyı bul
Korku başlasın
Ağalık beylik
Bir bir başlasın
Bin yıl, on bin yıl
Bunca emek bunca yıl
Nemrut bitirsin
Süleyman başlasın!
Sen ki dünyayı cennete çevirdin
Dünyaya hükmün başlasın.
RUHI SU
Tren Sesi
Garibim;
Ne bir güzel var avutacak gönlümü,
Bu şehirde,
Ne de bir tanıdık çehre;
Bir tren sesi duymaya göreyim,
İki gözüm
İki çeşme.
Orhan Veli KANIK
YEİS
Akşam üstleri geliyor
Tam insanlar işten çıkarken.
Salkım salkım tramvaylardan
Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor
Namussuz, akşam üstleri geliyor.
Neremden yakalıyor, bilmiyorum
Ben tam sevmeye hazırlanırken
On altı yaşındaki sevgilimi.
Elini elimle tutmak
Yirmi dört saatte bir
Sıcak bir laf dinlemek isterken
Rezil... Tam o saatlerde geliyor.
Sait Faik ABASIYANIK
KALMAK TÜRKÜSÜ
Daha gidilecek yerlerimiz var
Şu sohbetini dinler gideriz.
Coştukça şarkılar, türküler, sazlar
Rakı mı, şarap mı, içer gideriz.
Geçse de umudun baharı yazı
Gözlerde kalıyor yaşanmış izi
Kimseler kınamaz burada bizi
Ne varsa hesabı öder gideriz.
Söyleyecek sözü olan anlatsın
İsterse içine yalan da katsın
Yeter ki kendinden, bizden söz etsin
Yalanı doğruyu sezer gideriz.
Neler gördük neler bu güne kadar
Daha gidilecek yerlerimiz var
Bizi buralarda unutamazlar
Kalacak bir türkü söyler gideriz.
Sevgiye var olduk sevdik sevildik
Kavgalara girdik öldük, dirildik
Bir anlam fırını içinde piştik
Anlamlı güzeli sever gideriz.
Özdemir ASAF (Başımın tacı Şairimin baş tacı Şiiri)
DESEM Kİ
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Cahit Sıtkı TARANCI
*
YALNIZIM GECENİN ISSIZLIĞINDA
Yalnızım gecenin ıssızlığında,
Taşlı bir yol ışıldar durur siste
Çevre suskun, kulak vermiş Tanrı’ya,
Yıldızlar konuşur birbirleriyle.
Gökyüzünde görkemli bir şölen var!
Toprak, mavi bir ışıkta dinlenir..
Kimi bekliyorum, aradığım ne?
Yüreğimi böyle daraltan nedir
Beklediğim hiçbir şey yok yaşamdan,
Geçmişten de pişmanlık duymuyorum;
Özgürlük ve huzurdur aradığım!
Unutmak ve uyumak istiyorum!
Ama benim uyumak istediğim
O soğuk uykusu değil ölümün...
Yaşam da uykuya dalsın içimde,
Usul usul inip kalkarken göğsüm;
Gündüz gece, tatlı ezgileriyle
Bir ses türküsünü söylesin aşkın
Yeşil dallarıyla ulu bir meşe
Eğilsin üstüme ve hışırdasın
Mihail Yuryeviç Lermontov
5.0
100% (4)