Durmadan kaçmalıyım
Bakmadan, dokunmadan sana
Veda edemem sana
Biliyorum bakarsan gidemem
Simsiyah uzun saçların parmaklığım
İri zeytin gözlerin gardiyanım olur
Duramam, bakamam kaçmalıyım burdan
O bem beyaz hep baktığımız o karlı zirveye
O zirve ki soğukluğuna rağmen ısıtıyordu ikimizi
Ve senin masum bir gülümsemenle
Eritirdin uçsuz bucaksız tecridimi.
Silkeleyeceğim omuzlarıma yüklediğin tüm yükünü
Tıpkı bir ufak serçenin kanatlarındaki beyaz karı sirkelemesi gibi
Koşarken alçakgönüllü, gururlu ve bi o kadarda öyle sevinçli ve masumum
geçeceğim beraber ismimizi kazıdığımız o yaşlı ağacın ve akasyaların altından
Sevimli bir çocuk olacağım,
sana gülümseyen,
şımarık,tereddütsüz ve korumasız.
İstemesemde koşacağım her daim
Durmadan ve yorulmadan
Biliyorum ki durduğum an
O ana kadar koştuğum yolları geri döneceğim
İstemesemde o zirveye koşacağım.
Ve o bembeyaz zirvenin en tepesinden sana olan aşkımı haykıracağım