3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1320
Okunma

Kırlangıçlar uçmazdı gönül mevsimlerimde
Kelebekler raksındaydı gün ışığı
Geceyi görünce uzaklarda, heyecanlanırdı
Kanatları titrekti pervanelerin
Fenerleri bile hüzün sanarak
Bir teselli uğruna
Ölümüne dönmeye aşık
Gün doğuşunu göremeden
Teker teker ölürlerdi
Vefalıydılar
Yürekleri üşürdü kavurucu sıcaklarda
Ayrılık, mumlarını yakardı
Oysa
Bilemezdiler bütün fenerlerin kör olduğunu
Kendini göremediklerini…
Göç mevsimini tanımazdı mevsimlerim
Bütün kuşlar sevda türkülerine tutkun
Gerdan gösterirdi ceylanlar zamanlı zamansız
Bulutlar pamuklaşırdı
Güller yapraklarını dökerdi en güzel kokuları sürüp
Güneş yorgun ama mutlu sabahlara uyanırdı her şafak
Satenden çarşaflara bürünürdü ufuklar
Benim mevsimlerim saydam hayaller doğururdu
Gecesi gündüzüne uzardı
Her şafak aşkına kavuşurdu, bıkmazdı
Hoşluğu yakalayınca içi, dışı nasıl da aydınlanırdı
Mutluluktan karanlıkların
Benim mevsimlerimde bütün yollar aşka çıkar
Aşka kavuşurdu
Huzur kokardı papatyalar her falda
“Sevmiyor! ” demezdi hiçbir yaprağı
Gülümserdi her köşe başında seven yüreklere
“Seviyor! Seviyor! ” derdi
Ne depremler olurdu bağırlarında
Ne seller akardı
Güneş değil
Sonsuz bir sevda tutuşurdu avuçlarda, yanardı
Şimdi yoksun
Takılıp gitti ayak izlerine mevsimlerim
Sensiz kaldığım gibi
Mevsimsiz kaldım
İnanmazsan bak yollara
Hep bekledim
Hep beklerim.
Resim ve gömülü yazılar için Nur Hanıma teşekkürlerimle.