7
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1192
Okunma
23 Şubat 1993, Babam, 3 Mart 2007 Annem, 9 Mart 2008 Eşim... Gittiler...
Gittiniz…
Yine kar yağdı… Hatırlayacaksınız biliyorum
hani ikinci kez zatürree olmuştum seni hastaneye yetiştireceğim diye
aslına bakarsan ben hiç mi hiç hatırlamak istemiyorum
çünkü seni kaybetmek korkusu, ellerini bir daha tutamamak
gözlerinden öpememek, kokunu içime çekememek korkusunu
hiç hatırlamak İstemiyorum hiç…
“korkunun ecele faydası yok” diyordunuz biliyorum
doğru söylüyordunuz ama ben korkuyordum işte
şimdi de öyle gene korkuyorum hatta ıstıraplar içindeyim
üşüyorsun-üşüyorsunuz diye Isıtabilsem keşke sizi
ellerinizi avuçlarıma alabilsem, sarılabilsem sımsıkı ikinize de
attığınız her adımda elimdeki hırkalarınızı atabilsem omzunuza…
Gittiniz….
ne kadar güçlüydüm oysa siz varken
dünyaya meydan okuyordum
umurumda değildi Kimin ne söylediği
akşam eve döndüğümde dopdoluydu, bir telaş mutfağa koşar
senin en sevdiğin şeyleri hazırlardım birkaç dakika içinde
annemle birlikte yolumu gözler belki de özlerdiniz kim bilir…
ben ikinizi de mutlu etmek için çırpınır dururdum
Hatta iş yerime yakın marketlerden alış-veriş yapıp eve taşırken
Epeyce kas bile yapmıştı kollarım…
gülümsediğini görür gibiyim
serçeler ne zamandan beri kas yapıyor diyorsun
serçe kadar canın var, atma diyorsun
İnanmazsan inanma….
yine saçmaladım değil mi, bakma sen söylediklerime
saçmalamak iyidir bazen
yani insanların en doğru konuştukları an
aslında saçmaladıkları anlardır…
ben nasıl mıyım…? idare ediyoruz işte
bildiğinden farklı bir şey yok, emekli olmadım
çalışıyorum hala, neden bu kadar uzattın dersen
inan onu da bilmiyorum
çocuklarla birlikte yaşayıp gidiyoruz anlayacağın…
şikâyetlerimiz de oluyor elbet ara sıra
ben en çok sana ve anneme kızıyorum
yarım bıraktınız, yalnız bıraktınız diye
biliyorum olağanüstülükler dışında
bir gidenler bir de kalanlar olduğunu
biliyorum da ne bileyim
bazen katlanmak epey zor geliyor insana…
en çok neyi özledim biliyor musun?
sen daha başlamadan tabağından çorba aşırmayı
benim görmediğimi sanıp, salatana tuz atmaya çalışmanı
turşu kavanozuna hücuma geçtiğin o çocuksu hallerini özledim...
yine yaklaştı gittiğiniz gün…
o zaman belki bu kadar güç bulamam kendimde
belki konuşamam, her şeyi anlatamam belki…
şimdi de farklı değil ya…
kim tutuyor ellerinizden bilmiyorum yanaklarınızdan kim öpüyor
kim okşuyor saçlarınızı…
bizi, sensiz, bizi sizsiz bırakıp gittiniz ya….
başınız göğe erdi mi…?
Hatice AK/25 Şubat 2015
5.0
100% (7)