bir gün mutlu bir ülkede
gülüp eğlenirken
unutulmuş bir evin
köhne bir köşesinde
güzeller güzeli bir prensesin
batıvermiş eline
ortalıkta kalmış bir iğne
belli ki duymamış biri
yapılan onca anonsları
bırakmış öylece ortada
sivri uçlu iğnesini
kötü kalpli büyücünün
gerçekleşmiş o anda
prensese ettiği beddua
kızcağız hemen dalmış oracıkta
uyuyan ülkem gibi ayakta
derin bir uykuya
gel zaman git zaman
kral ile kraliçe bitap perişan
kötü kalpli büyücü durur mu hiç
bir şey yapmadan
ülkenin yönetimini geçirmiş eline
satmış savmış
evirmiş çevirmiş keyfine göre
en güzel sarayı yaptırmış kendine
insanları bölmüş ikiye üçe
kimini kayırıp savunmuş
kimini yok saymış kendince
tabii masal bu ya
kara büyünün de etkisiyle
iyiyle kötüyü birbirinden
ayırt edemez olmuş insanlar
kötü kalpli büyücü sarayda
kahkahalarla gülüp eğlenirken
olanları kader sanıp ağlaşmışlar
aradan günler aylar geçmiş
kötü kalpli büyücü kendine
bir de yardımcı seçmiş
insanlarsa hep kendilerini
kurtaracak olan birini beklemiş
ama prensesi uykusundan
öperek uyandıran o birisi
hiç gelmemiş

Sezer Ergör Cülcüloğlu