Ufkumuzdaki sürgün bulutlarını seyrediyorum
Her özleyişte kalbimi kavuruyor beyhude aşklarım
Yelkenlerin meltemli kanatlarına takılmışım
Kalbimi kuşatan hayallerin aldanışındayım

Sarı akasyalar kucaklamış kalbimi
Eliyor sürgünlere ağlaşan zamanları
Eflatun hüzün şefkatle okşuyor kalbimi
Sevinçsiz gülüşler başımı döndürüyor

Çınarlar efkârın mor aydınlığında ağlaşıyor
Kestane ağaçlarının dibinde sahilin kahveleri
Kaderin yorgunluğunda süzülen bakışlar
Güneşin duaları denizin kalbine düşüyor

Sahilin rüzgârları mahzun ıslıkları çalıyor
Sürgünlük günlerim sinmiş soluk mektuplara
Yârin serin gülüşlerindeki orkide kokuları
Hayal kırıklıklarından kalma solgun gülüşler

Zamanın gönül kokusu kırımızı akasyalar
Gün batımı yıldızları denizi seyrediyor
Rüyanın bestesinde çağlayan yârin kokusu
Zaman çocuksu sessizliğiyle uyuyor

Meltemlerin serinliği gümüşi akasyalarda
Sürgündeki kederin kokusu kalbime sinmiş
Gençliğimin gökkuşağı rüyalarındayım
Sahipsiz yıldızlar akıyor göğün şelalesinden

Gecenin zamandan sıyrılmış yakamoz rüyaları
Zamanın heybesinden ömrüm serildi
Ben senin için ağlamak istemesem de
Sürgünlük fotoğraflarım bana seni hatırlatıyor

İlkbahar rüyaları suyun senfonisine dalmış
Zaman ağlaşıyor gecenin koynunda
Sürgün günlerimde yılların yorgunluğu
Beyhude sevdaların hayal kırıklıkları kalbimde