Ne çözersen çözülür, kimi niyet çözülmez,
Top güllesi yer seçer, cam zeminde dizilmez,
"Ne istersin?" sorarsan, her bir istek sezilmez,
Kabrimi "al diyorum, daha ne istiyorsun?".
/

Şans döndü kızıllıktan, hangi renk olsa gider!
Issız gölet sazlığa, paytak dengine gider,
İki büklüm kamışlar, tâlihlerine küser,
Kim sanır gençliğini, sevgili kırar diye?.
/

Niyeti zulûm etmek, malda- mülkte yok gözü!
Üzüldüğün’ duyunca gülüşür ağzı-yüzü,
Damdan düşene sordun, kitabın iki yüzü,
Sen de işkence için, "gör" de ne istiyorsun!?.
/

"Dağlar, sarnıcımız" der’di Bozali,
Gram- gram erir dere su salı,
Nebâtata şemsiyedir ak hâli,
Semâvat bu akşam düğün ediyor!.
/

Çay buharından fala baktım;
İki kaşık, onbir hazîran!
Buharda, düşünen insan.
Renkler, katkılı ithal çaydan...
Son merasim, çift kaşık çifte şeker,
Sağ elin başparmağında mârifet,
Bütün emek korunuyor zaydan,
Tabaklar, üç mevsime eş parıldayan
Hisseli hârika paydan.
/

İlk defâ suya girmiş, keten gibi çekecek,
Düğme- ilik kavuşmaz, göbek güneş görecek!
Kompresörle şişen, hava yazın inecek,
Hazîran’da açılır, tamam o beş duyunuz!.
/

Şimdi uyku vaktidir; uyandırmak günahtır!
Sızmış belli baksana, rahatsız etmek âh’tır!
Üç kuruş menfaatle, bak- gör sanırsın şahtır!
Elinde süt bardağı, han sanır- meyhânedir!
Karanlıktan korkmayan, deri ne has yüzülür!.
/

Hediyeci yılbaşını bekliyor,
Çam fidanı kesip süsler ekliyor!
Her geçen gün, adım-âzâ tekliyor,
"Ömürden bir sene geçti, dedin mi?".
/

Yaprak yere düşmesin; rüzgârla coşar bî-zar,
Dalda ne diye durdum, diye kendine kızar,
Yağmurlar iliğine sinince içi sızar,
..... Sürüden kopanlara, kurt dişi olur hızar!
..... Kendi nesline kızan, torundan bulmaz hazar.
/

Nice başlıklar gördüm, mezarları eşildi,
Beşyüz yıllık mezarlık, fodik- fodik deşildi,
Sâhipsizler yol oldu, dolmuş taksi dizildi,
Selvileri kesildi, târifleri bey-hüzâr,
Sizler için öm’rettik deyi bizlere kızar.
/

Trabzonişi hasırbilezik dokuması eser,
Doğru mu, anladım bilmem;
Aklım bu kadarını keser.
/

Konu ağır olunca yorumlar kıya kaçtı,
Çaydan gönlüm silindi, şimdi ıhlamur gözüm,
Mîdemden çekti- gitti, zifinler çiçek açtı,
Beşyüz yıllık çayımda, yumuşak huylu özüm,
Ayaklarım sıcacık, yağsa da şehire kar,
Gönlüm; gör dediğini, flâşım anda çakar.
/

Toplandılar sürüden ağ dolu hamsi canı,
Pişirdik yedik doyduk, yok ettik balıkları,
Tohumlardan besleyip çok ettik cana kanı,
Kuyusundan avladık, Gürcistan kaçıkları,
Ağaçları budadık güzel görünsün diye,
Yılbaşı ne melânet çam kestik süs hediye!
Yedikçe öldürüyor, besliyor ıslak dili,
"Gönlündeki suçların; nefistir mümessili!..".
/

Derenin taşıdığı toplar...
Çocuk harçlıklarımızı suya verdik.
/

Gizli oyla dumbaklar, vuran ellerde kusur!
"Etme- bulma dünyâsı" başa gelir vel- hâsıl,
Elinde "Vatan" yanar, belki de altı asır!
"Eden, kendine eder!" her eden; saçın’ yondu!.
/

İlk duyduğumuz yalan; anneden gelir:"Eeee eeee eeee, hadi uyu!"
/

Askerler Anası Zübeyde’ye
Sarıp- sarmaladın kundak büyüttün,
Ayağında patik dedek yürüttün,
Yol- erkân bildirdin, nesîhat ettin,
... Askerler Anası Zübeyde Ana,
... Şan- Şeref lâyıktır gönül payına.
/

Biri şiir- biri yorum, iki koltuk değneğim,
Okudukça sacayağım, nasıl durup- demeyim.
/

Ud’una kanat takayım bin rûhunla gel- gör beni,
Kimsede kalıcı can yok, efkârınla gel- gör beni,
Dilin ıslağı tükürük, semâhınla dön- gör beni,
Dağ dağa kavuşur belki, cemâlinle gel- gör beni.
/

Zor değil insanı incitmemek;
Kendi içinde kırılsan da...
Tâmiri mümkün, küskünlüğün;
Gönül yıkmaktan ağır değil ya
Şiiri, mermere kazımaktaki yorgunluğun.
/

Beş numara lâmbayla doğuştan çıktık yola,
SL Ampul de gördük dalmadık aslâ sola!...

Ağaç kadar durmadık, nadas nedir bilmeden,
Ömrümüz Ekmek için, zerre haram yemeden...

Karınca gayretimiz, dur- dinlen yok nefere,
Kuş uykusu- uykumuz; "yürü Gardaş sefere!...".
/

Şevkatli kanatların altında
Sıcacık yumurta gibi sevgi,
Açılınca üstüm üşürüm,
İki kanat çırpınışında
Geri dön!..
Kireç kabuğum,
Yuvasında ninnili
Göçmen kuşuma,
Bacalar konaklarım.

Eserleri ile yüreğime ilham veren Şairlerime teşekkürü, yazmakla ödenemez bir borç bilirim.

kadiryeter Kadir Yeter. 01.02.2015 Pazar. Kavakmeydan TRABZON.