Ey ruhumu…
Meftun eden, umutlarıma
Şevk ve sürur bahşeden
Gönlüme inşirah ve feyzi zerk eden
Her lahzada beni benden esirgeyen
Rahmet ve mağfiretiyle
Hata ve zafiyetlerimi affeden
İbret ve idrakimde yeniden diriliş
Vehim ve zanlardan temizlenişimi
Akide ve duruşumu Haniflik üzerine
İnşa etmemi dileyen sahibim, Rabbim…

Beşerdim
Suskun ve takip ederdim
Gördüklerini taklit eden bir nefestim
En yakınlarıma samimiyetle güvendim
Ne tavsiye edilmişse doğrudur dedim
Hiç endişe etmeden yıllar geçirdim
Her ne yaşanmışsa demek ki kader bilirdim
Hüzün ve hicran vadilerinde nefeslendim
Ne kadar sual varsa vaktini bekledim
Aldatmayan, avutmayan münevver diledim
Taklit üzere bir iman ve inanışla miskindim
Şekil ve kıyafetler içinde ümitleri viran eyledim

Ne vakit
Geceye baksam
Ve sevdasında tahayyüle dalsam
Her iklimin muştusuna umutları bıraksam
Hazan ve zemheride
İçimi ısıtan gönül dostuyla karşılaşsam
Ne mezarın ve ne de Araf’ın ve hatta Berzahın
Haşyetini, ülfetini, suhuletini yüreğimde yaşasam
Ümmet adına ne kadar parçalanmışlık varsa
Mezopotamya sessiz çığlıklarıyla yakamda
Zalim ve tağutlar hala dimdik ayakta
Mahremiyetler müstekbirlerin ayakları altında
Umutlar bitkin ve yorgun, kurak ve ıssız diyarda
İrfan ve ilim gönüllerde marifete ram olmayınca
Dünyevilik her sine ve hanelerin hesaplarında
Ey rabbim, aktif akıl ve aktif vicdan sahibi olmamızı
Hesap edilebilir bir akılla hikmete ulaşmamızı
Sana kul olmak, rızana layık olmayı nasip eyle…

Mustafa Cilasun