Ülkem bana cennetten de azizdir
İlime karışma, kurbanım n’olur
Vatan için hile-hurda caizdir
Filime karışma, kurbanım n’olur?

Sönmüş ocakların külündeyim ben
Sevda çekenlerin, çölündeyim ben
Issız gecelerin yılındayım ben
Halime karışma, kurbanım n’olur

Neron’dan zalimin zorbasındayım
Kaderin cilvesi, zırvasındayım
Hicran figanının, zirvesindeyim
Dilime karışma, kurbanım n’olur

Akıldan piyade, bebek gibiyim
Çileli yollara sapak gibiyim
Arısı kırılmış petek gibiyim
Balıma karışma, kurbanım n’olur

Handan gelip, hana giden, mihmanım
Hayy’dan gelip, Hû’ya giden, insanım
Bağdan gelip, bağa giden, bağbanım
Gülüme karışma, kurbanım n’olur

Taşerona, bileklerim darıldı
Düş yorana, dileklerim kırıldı
Kaş gerene, bulaklarım yoruldu
Selime karışma, kurbanım n’olur

Gözyaşlarım, çaydan öte ummandır
Garipliğim, yalnızdan da yamandır
Ömür bende, yaşanmamış zamandır
Yılıma karışma, kurbanım n’olur

Bilir misin hasretliğin rengini?
Delibalın vuslat için cengini
Mekan bildim gurbet eli, dengini
Yoluma karışma, kurbanım n’olur

Celil ÇINKIR – 24 Ocak 2015