23
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
1978
Okunma

Davlun sesi uzaktan, kulağa hoş gelirmiş
İçimden gülmek gelmez, sen nerden bileceksin
Yârdan ayrı düşenin, boynu eğri kalırmış
Çekmeyen bunu bilmez, sen nerden bileceksin
Kapıma yatak serer yığınak yapar efkâr
Evi başıma yıkar, kâinatı eder dar
Hangi birini desem güneş görmeyeni var
Çekmeyen bunu bilmez, sen nerden bileceksin
Hep seni düşünürüm, hasret yürekte kat kat
Hiç aklımdan çıkmazsın benimlesin her saat
Orta yerde dolanır kuşkular vermez rahat
Çekmeyen bunu bilmez, sen nerden bileceksin
Günüm gündüzüm yorgun, gecelerimse sahir
Tanığa gerek var mı olan bitenler zahir
Mağrurlanma güzelim, ölüm var evvel ahir
Çekmeyen bunu bilmez, sen nerden bileceksin
Kendimle cebelleşir çaresiz bir başıma
Dalga kıranlar bile direnmez gözyaşıma
Yokluğun soğuk yüzü vurur sabır taşıma
Çekmeyen bunu bilmez, sen nerden bileceksin
Yarınlarım umutsuz çabam fayda getirmez
Kıvranır saniyeler yalnızlığı bitirmez
Acılar hep kâr kalır giden alıp götürmez
Çekmeyen bunu bilmez, sen nerden bileceksin
Yükü sevda olanın başı daim dumandır
Tenden ayrı geçen an yaşanmamış zamandır
Özünden ayrılanın ahvali pek yamandır
Çekmeyen bunu bilmez, sen nerden bileceksin
Nasır sardı yüreği gayri tutmaz kalayı
Acıyı gelin yaptım boş yürekle balayı
Unut gitsin diyorsun söylemesi kolayı
Çekmeyen bunu bilmez, sen nerden bileceksin
IŞIK demi devranım, çağım geçer uykusuz
Sinemde bir kerbela yanıp kavrulur susuz
Yazgı üstüme gelir hırs içinde korkusuz
Çekmeyen bunu bilmez, sen nerden bileceksin
Azimet IŞIK 25.10.2011 Saat.09.03 Kumbaba ŞİLE İSTANBUL