6
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
1106
Okunma

Seninle kavlimiz böyle değildi
Sözlerin kâlbimi yıkıyor şimdi
Güvendiğim dallar bir bir eğildi
Yağan kar yolları tıkıyor şimdi
Hani her engeli aşar ikimiz
Sellenip sevgiyle coşar içimiz
Menzilden menzile koşar idik biz
Sözlerin kâlbimi yakıyor şimdi
Sen değil mi idin bunları diyen
Kuru soğan ekmek bulduğun yiyen
Yaptıkların beni yıktı külliyen
Beynimde şimşekler çakıyor şimdi
Ağzından çıkanı duymaz mı kulak
Yitti mi âhengin uymaz mı uyak
Böyle miydin evvel bu nasıl ayak
Gözün hangi yola bakıyor şimdi?
Araya buz gibi soğukluk girdi
Kaş ile gözüne eğiklik girdi
Diline şeytani çeviklik girdi
Doğruyu eğriye çekiyor şimdi
Tembelliğin ruha işlemiş gibi
Her gün çarşı pazar düşlemiş gibi
Sözün ciğerimi şişlemiş gibi
Bağrımı derinden yakıyor şimdi
Düşemedim ben de gönlümce güle
Dolmadı ömrümce çektiğim çile
Niyetin şer ise dua nafile
Ruhundan kötülük akıyor şimdi
Gâfil insanların yok gailesi
Tek kendi çıkarı tek ailesi
Ayağ’na dolanır kendi hilesi
Cinlerin ağzına bakıyor şimdi
İnsana kötü söz söyler mi dostu
Beni erken öldür/meye mi kastı
Sert bir poyraz gibi gürledi esti
Yaptığını başa kakıyor şimdi
Aktaş hep böyle mi insanlık hali
Bu kimin suçudur kimin vebali
Felek mi kopardı tuttuğun dalı
Ölmeden mezara sokuyor şimdi
Şaban AKTAŞ
20.01.2015