0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
857
Okunma
Çekip göçtüler diclenin çileli otagından
Tıpkı keda, yı bıraktıkları gibi.
Peşinde koştular rüyalarının.
Posta memuresi fidan
Ahşap bir alaiye evinin kirasını öderken
Kendilerine yeni bir otag bulmuş oldular.
Damlataşta akdenizin suları paktı o vakitler.
Mevsimlerden temmuz sıcagı
İki tahta divan bir çay ocagı ve aynalı gardırop.
Kendince umutlandılar yeni yaşamlarında.
Güncelerinde ışılttılar gelecegi.
Bir apartmanın bodrum dairesinde
Gereksiz ve bencilce mahkumlaşırken yokluga
Ölüm çözdü çok uzalardaki ışıgı.
Her şey anlamsızlaşmıştı.
O bilinen tümce inançar bizleri sakinleştiren
Ya göklere çıkarttı hayalleri
Yada bizi öteledi kendi topragından.
Halbuki biz bu topraklarda vardık
Torostan karaca dagdan erciyesten
Sevmiştik saçları örgülü geceyi
Ömür ilmek ilmek tükenirken uyumuştuk.
İşte böyleydi bir Yörük kızı girdi güncesine
Tekirovadan kuzdereden çam yuvadan
Isınır görünsede yürek
Öyle olmadı onunda vardı göncesinde akrepler
Korkunça ötelendi oda işin tuhafı ya
_ötelendigini anlamıyorduda _
İndi kara bir defterin son yapragında
Çirkef yürekli maskeleri var sabahın
Şimdi çekip gitmiş oldu kadın
Var görünsede bedeni yanında
Şimdi kimsesizliginde hayatım.