düşük basınç yüksek sıcaklık altında
sıvılaştırılmış
ve poyraza yenik düşmüş
çığ altında ezilmiş
iğneli kimlikleriniz
kuşatılmıştı..
//kuşatılmışsınız bayım
aynı kazadan kaçmış
aynı menfaatten referanslı
aynı ısıda buharlaşmışsınız..
barış gelecekti..
ve panayırlar kurulacaktı yeniden
çocuk sevinçlerim bir halaya tutuşacaktı
umarsız
görecektik..
gözlerde, kendimize dair birşeyler görecektik..
madem BİZdik
BİZim olan ne varsa
sarmalayacaktık ipekten kanatlarımızla..

//ne olduysa o fırtınadan sonra oldu
yollar tükenmiş
kan kokusu sarmıştı dört bir yanı..
bayım
kurtlar şehre inerken neredeydiniz?
kırsal ümitlerimiz vardı
dalları çiçeğe duran genç bir yeşil
misali
mahzun düşlerimiz vardı
tertemiz..

//şimdi bu elem kimden haber taşır?
nişandık..
bir karabasan ertesi
sular çekilmişken tam da
vakitlerden bir pazar sabahı
iskelede,
simitçi amcaların mırıltıları eşliğinde
ve martıların hesapsız susuşlarında
nişandı birbirimize verdiğimiz..
BİZdik biz..//şimdi kaç sınıf paklayacak bu programı..

kaybettiniz..
müstakbel yalanlarınızı legalleştirme yolunda
altına mühürlerinizi bastığınız ateşkeslerinize
koca bir oha çekerek
yoluma varıyorum..
zira
dostluktan anladığım
üç parça menfaatten daha fazlası..
barışgücü çağırın yapışkan ütopyalarınıza
koca bir sünger satın alın
hem de koskoca bir sünger
amipsi hareketlerle üç kez dönün
eksenleriniz etrafında
sonra
tükürün birbir suratlarınıza..

yasal birer anarşistsiniz siz
ruhları bir kaç banknota ipotek ettirilmiş
aşka yasaklı gariplersiniz..
evcil düşlerinizde
pek sevgili yalakalarınızla
hastalıklı şahsiyetlerinizi yamayın..
iğneye iplik saplayabilecek kadar ayıksanız eğer
yalandan..