seni bana bağlayan erk gözden göze düşsel köprü ebemkuşağınca rengârenk parçalanıyor tenimde atomlar aşkla giriyor düşlerime ışık hızında fotonlar...
yediğim içtiğim her besin, sana esin gün yirmi dört saatlerde sen varsın, seninle geçiyor zaman sevgiyle dönüyor akrep - yelkovan
sana akıyor gözlerimdeki ışık seli tenimdeki sıcaklık, tin tine yansıyor benliğimi arındıran semavi paklık yanıyor beynim, göze göze uçuyor aklım...
yüzün ay gibi, güneş gibi, yıldız gibi ateşe boyuyor kendini çılgın aşığın cız - bız gibi...
yarın düğün dernek; gökyüzünde şenlik var güneşle dansedecek akşamın ilk yıldızı kıskanacak ateşli sevişenler, ateşle sevişeni görecek kamaşan gözler gerdeğe girecek gönlümün kızı...
ben Apollon, ışık ülkesi Likya’dan geldim yörüngesi yeryüzüne sana uzanan tek gezegen benim; güneşin simgesi ver elini Venüs, yok ki ötesi...
Şaban AKTAŞ 08.06.2004
(*)Yayınlanmıştır / Aykırısanat
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Merhaba, eğer bu şiir bu kadar ilgiyi üzerinde topladıysa sanat adına yeni bir açılımı yakalamış demektir,bu fırsatı verdiğiniz için teşekkürler.
Şiir de kural tanımazlık diye bir sınırsızlık olmamalı ay güneş dünya küçük yazılır,diğer gezegenlerin adları büyük yazılır.Bunu edebiyat öğretmeni bir arkadaşım söylemişti. *Ares'in karşılığı Apollon değil,Marstır(Savaş tanrısı).Apollon aydınlığı simgeleyen güneş tanrısı ve Anadolu'ludur. Likya uygarlığı yine Anadolu uygarlığı olup,anaerkil aile yapısı egemendir.Kendine özgü Likçe dilini kullanırlar,alfabeleri soldan sağa yazılır,sözcükler arasında iki nokta sözcükleri birbirinden ayırmak amacıylla kullanılmıtır.Bu uygarlık ne yazık ki Helen,Roma ve Persler tarafından yokedilmiştir,arkalarıda görkemli kaya mezarlarından başka bir şey kalmamıtır.(Melih Cevdet Anday Defne Ormanı adlı şiirinde ,Likyalıların nasıl yok olduklarını ibret verici biçimde açıklamıştır.) Şiirimin amacı yaşamın bir enerji biçimi olduğunu açıklamanın yanı sıra,sahibi bulunduğumuz kültürel mirasın derinliklerine inerek, gerçek benliğimizi bulmamızı sağlamaktır.Yaşanan platonik aşkların mitsel anlatımının şaire sunduğu olanak '' Vuslatın olamayışını,olursa kıyamet kopacağını(örneğin ay ve güneş kavuşursa kıyamettir.)açıklamaya yardımcı olmasıdır. Cız bız şiirde benim hiç şimdiye kadar rastladığım bir imge değil,ancak yöresel olarak,pirzolaya cız-bız denir ben bu anlamda kullandım,ayrılması ayrılığı çağrıştırmalı. Semavi paklık ise aşk ateşiyle yananların varacağı son kertedir,tasavvufta da bu böyle işlenir.(Tevhid-Vahdet- i vücut,Fenafillah gibi kavramları derinliğine incelendiğinde .)Daha doğrusu büyük ölçekte de yaşamadan öğrenilip anlaşılacak kolay duygular değil bu duygular.Fazla derine indiniz mi Nesimi,Hallac-ı Mansur ne yaşadıysa o başınıza gelebilir, ama bu mertebedeki insanlar o korkuyu' Enel hak Çağru ben' deyip aşarak bu günlere ulaşmıştır. Şimdi biraz da ilk Türk Hükümdarlarırnı çocuklarını Neden Ayhan,Gökhan,Yıldızhan,Dağhan,Denizhan olduğunu, o zamanlardan günümüze kalan yazılı taşlar ile ,Likya alfabesi arasında özdeş harf ve karakterler olduğunu söylesem iyice şaşırırsınız,zaten Mecnun bir halimiz var,en iyisi mi yetsin şimdilik.Ben tasavvuf dendi mi Yunus'u ve Hoca Ahmet Yesevi'yi bilirim.
Mesajınızı yeni aldığım için yanıtınız gecikmiş,dikkatimi çekmedi.
Bilmem yeterli mi.Hoşça kalın!
Şaban Aktaş tarafından 2/16/2008 4:46:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.