Her duamda adınla dökülen gözyaşımı
Silmesen ne olur ki senin canın sağ olsun
Nefessiz kalışında zehir dolan aşımı
Bilmesen ne olur ki senin canın sağ olsun




Sensizlikle inleyen biçare satırlarda
Evime döşediğim rengârenk sedirlerde
“Gönül dağımda” aşkla kurduğum çadırlarda
Kalmasan ne olur ki senin canın sağ olsun




Göğümde ışıl ışıl açan mavi gümana
Sigaramda sen diye çektiğim her dumana
Hasretinle içimde büyüyen elamana
Dolmasan ne olur ki senin canın sağ olsun




Dörtnala sevinçlerle son vererek çileye
Tatlı üç beş kelamı biriktirip zulaya
Sarılmak niyetiyle saklandığım sılaya
Gelmesen ne olur ki senin canın sağ olsun




Yokluğunda sızıyla attığım her düğüme
Sevdanla yorganıma işlediğim süğüme
Özlemin pınarından doldurduğum güğüme
Dalmasan ne olur ki senin canın sağ olsun



Fersah fersah gitsen de alıp öte berini
Saplasan da sırtıma yolların teberini
Beklerim yıkılsam da selamet haberini
Salmasan ne olur ki senin canın sağ olsun



18.10.2014

Yakamoz Deniz (Serpil TÜGEN)







TDK
sedir: üstü minderli, oturmaya veya yatmaya yarayan ev eşyası, divan
güğüm: bakırdan su kabı
teber: balta

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
süğüm: Halı, perde, örtü vb eşyaların kıyısına konulan çizgiler ya da çiçek biçiminde süsler