1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2012
Okunma

İn gül yüzlüm boz dağların başından
Parmaklar kınalı el nakşından
Yetişilmez cerenlerin peşinden
vurma avcı vurma sol yanım yara
Mezarım üstüne gel ara sıra.
Karışsam çöllere düşsem peşine
Ey! Nigar’ım rastlayamam eşine
Salınarak in şelale başına
Sürme avcı sürme geçilmez bura
Ne haldeyim bilsen gör ara sıra.
Bir şahin uçursam sürse izini
Seyretsem ardından ayak tozunu
Elden alsam mor kınalı kuzunu
Görme avcı görme el yetmez yara
Ne yapsam çaresiz sor ara sıra
Dudu kuşlarına nazım geçirsem
Yayla sinesinde zemzem içirsem
Zülfün kelep kelep boyna geçirsem
Derme avcı derme gül düşer dara
Faydasız merhemden sür ara sıra.
Gönül ocağımın kara taşına
Gel kurul cananım köşe başına
Tahta kaşık salla ayran aşına
Erme avcı erme tel düşer zara
Gelmedi baharım mevsimler kara.
*
Ozan Mihrican’ım ömrüm yoluna
Kınam değdi başındaki alına
Figan düştü duvağına teline
Durma avcı durma kan düştü nara
Kurşunun işlemez cenk yeri bura.
18.12.2014 İST
Mihriban Sarı-Eren
5.0
100% (3)