15
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1968
Okunma

Ne yorgunlukları var ne dargınlıkları,
Güllük gülistanlıktı dünya onlar için,
Şaşıp kalıyorum bugünümüzde ki ,
Dert küpü olmuş insanları görünce.
Ayşe teyzenin çamaşır makinası mı vardı ?
Eli ile yıkıyordu bütün çamaşırlarını,
Parmaklarının uçları mor olurdu,
Tırnaklarını ojeli sanırdı görenler,
Küçücük çapasıyla kazardı koca bahçeyi,
Nasır tutardı elleri fakat,
Yinede şikayet etmezdi kimseye,
Kahkahalar atardı dostların görünce,
Nasıl sevinirdi ?
Tenceresinde akşam yetecek kadar yemeği pişince,
Ailece huzur içindeydiler
Rıza amca ya ne demeli,
Nede güzel hatır gönül sorar dı,
Ağzından düşürmezdi Allah kelamını,
Dualarını esirgemezdi güler yüzlü ton ton amca,
Arabası yoktu ama,
Toz kondurmazdı yaşına başına
Yokuşları çıkardı kimseye mihnet etmeden
Tükenmezdi enerjisi
Yaşlılığına rağmen.
Oğulları Osman’a ne demeli ?
Cebinde çay parası olmadan,
Gururla dolaşırdı mahallede,
Okuma yazma bilmezdi ama,
Ayakkabı boyayıp evini geçindirirdi,
Ekmeğini taştan çıkartırdı,
Bir tas sıcak çorbayla doyardı karnı,
Sırtında eski ceketi,altında yamalı pantolonu,
Yırtık ayakkabılarıyla kimseye imrenmeden
Mutluydu yarınlara umutla bakarak yaşardı,
Bütün acılara inat
Yıldız Özcan
5.0
100% (23)