2
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1398
Okunma
Yağmurun çiselediği toprak kokulu şehir
Sende hem hüznüm kaldı hem de sevincim
Akmıyor artık, balık tutuğum o nehir
Sende hem siyahım kaldı, hem de beyazım
Yanmıyor artık dağların süsü, çoban ateşi
Sende hem ışığım kaldı hem karanlığım
Geceye küsmüş, kırık sokak lambası
Sende hem korkum kaldı, hem cesaretim
Kayb oldu mazinde o mahsun çocuk
Sende bayramım kaldı, hemde yaslarım
Erimek bilmezdi, diz boyu yağan karın
Yırtık papucum kaldı sende, titrek ellerim
Buram buram kokardı,kara fırın ekmeğin
Sende hem gözüm kaldı, hemde yüreğim
Akasyalar vardı eski değirmen boyu
Sende hem güllerim kaldı, hem de dikenim
Uçsuz tarlalarda buğday başağım
Sende hem dinçliğim kaldı hem yorgunluğum
Kızıl pembe olurdun güneş batınca
Nasırlı elerim kaldı sende,tükendi ümitlerim
Soğuk pınarların vardı,sularından içtiğim
Sende hem sevdam kaldı hem de gençliğim
Dilek ağacında hala asılımıdır taşım
Hem yanık türküm kaldı,hemde mızrapsız sazım
Sen hayatımı çalan,ölüm sesizi şehir
Hatıram kaldı sende,birde o emanetim
Borçlu kalmayı sevmem, kaldı sana bir borcum