Dilrüba
Sana tutulmak
Amansız bir hastalığın
Pençesinde kıvranmakmış meğer
Gözlerinde yarınları düşlemek
O umutla yaşamak
Pembemsi hülyalar kurmak
Sevinmek
Sevinçlere ortak olmak
İnsani duygularda yeşertmek mutluluğu
Dedim ama ne mümkün
El ele göz göze sakin bir ömür
Seninle Dilrüba
Ama olmadı
Olmuyor işte
Bir türkü dolanır yine dilimde

Ben ki bu Dünya’ya dert ile geldim
Ervah-ı ezelden, bu yazım benim
Kız senin yüzünden ölmeden öldüm
Bu yüzden çıkmıyor, avazım benim

Dilrüba
Sana vurulmak
Çölün ateşinde yanmakmış meğer
Susuzlukmuş sevgiye
Hasretmiş sevgiliye
Özlem yağmurlarında ıslanmak
Çile yağmurlarında yıkanmakmış
Hazan mevsimlerinde hüzünlenmek
Dökülen yapraklarda
Düşmekmiş yere
Gözlerinde kaybolmak
Göğsüne yaslanıp, dizlerinde uyumak
Koşmak çayırlarda özgürce
Çavlanlara dönmek
Irmaklarla yarışmak
Çağlayanlardan düşmek sevdaya
İstedim, çok istedim
Ama olmadı, olmadı Dilrüba
Bu türküler beni alır götürür

Bu şehir üstüme, yıkılıyorken
Gönül hasretinle yakılıyorken
Gözlerin karşıma, dikiliyorken
Diner mi yürekte, bu sızım benim

Dilrüba
Sana aşık olmak
Çilenin en büyüğüne talip olmakmış meğer
Savrulmakmış rüzgarın önünde
Bir bilinmeze
Gece yarısından sonraki zamanlarda
Kubul olunmaz dualar okumakmış
Üzülmekmiş, göz yaşı dökmekmiş
Deli deli söylenmekmiş
Meydan okumakmış kadere
Bir yanını bırakmakmış sevgilide
Ciganlı şarkılar söylemekmiş
Seranad yapmakmış
Dolunaylı gecelerde yalnızlığa
Oysa
Senle olmak istedim
Seninle olmak istedim
Özlemi, hazanı, hüzünü tutsak etmek istedim
Ben seni istedim Dilrüba
Ben seni
Ama olmadı
Ahhh, Ah bu türküler
Sevda kokuludur, Tuna kokuludur bu türküler

Bu derdi ey gönül, sana ben sardım
Dengin değil imiş, farkına vardım
Unut diye gönül, kaç kez yalvardım
Kendime geçmiyor, bu sözüm benim

Dilrüba
Seni sevmek
Bir imkansızı başarmakmış meğer
Bir hayale, bir düşe aşık olmakmış
Boş hayallerle avunmakmış
Ulaşamamakmış sevgiliye
Tutamamakmış elini
Göz bebeklerine bakamamakmış
Saramamakmış seni
Kısacası del’olmakmış Dilrüba
Tutsak olmakmış bir sevdaya
Gözlerinde tutuklanmakmış
Gönül kalasında seninle olmak
Volkanlarda erimek
Sıcaklığınla ısınmak
Sevdiğimi fısıldamak kulağına
Sarmak, sarılmak tı, oysa benim tek derdim
Ama olmadı
Olmadı Dilrüba

Lüzumsuz ağlıyor yine seherde
Döner mi bilinmez bu son seferde
Her sabah güneşin doğduğu yerde
Nasıl inliyor bak, şu sazım benim

Dilrüba
Seni sevmek
Ölmeden ölmekmiş
Diri diri mezara girmekmiş meğer

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ