sakın ağlama şimdi
sen o hakkını çoktan kaybettin
erkekler ağlamaz derken aptalca bir gururla,
göz yaşının en büyük hazine olduğunu
aklına bile getirmedin
duygu yoksulluğunun sığlığında kulaç atarken
o kutsal zenginliğin farkında bile olamadın
hayattan yediğin her vurgununda
öfkenin hırsın isyanın tuzağına düştün..
*
yaşın kaç çocuk..
bu yaşta nasıl indin fersah fersah öyle diplere
çıkarıp inci tanelerini dizdin göz bebeklerine
hikayeni anlat demeye utanıyorum sana
öpmeye kıyamıyorum o taneleri
Korkuyorum kirletirim diye..

Ya sen..
ne söylemek istiyorsun bize
yol yol olmuş yüzümdeki derin çizgilerle
çorak topraklara yağan bir rahmet
bereketiyle
Islak ıslak gülümseyen çehrenle..

ne anne sütü ne zemzem suyu
daha kutsal değildir bu göz yaşlarından..
yürekten gelen istemeden çoğalan
yaz yağmurları gibi kalbi serinleten
tonlarca sözlere sesli çığlıklara
yazılmamış alın yazılarına
iki damla göz yaşıdır
hep
meydan okuyan onlara...